-
226.
+8^Vaaay. Vay ki ne vay hemde.
-Sus lan patavatsız.
^Yenge hanım hoş geldiniz efendim buyrun en güzel masamızı sizleri için ayırdık, bir arzunuz var ise emrinize amadeyim efendim. (Funda kahkahalarla gülüyor)
-Seliiim!
+Kızma çocuğa ya, belli ki o da şaşırdı
-Bırak ya ne şaşırması bilerek yapıyor.
^Yengecim bir şeyler ister misiniz hemen yapayım getireyim zira şu görüntü dünyanın sonunun geldiğini kanıtlıyor sevap kazanmam lazım (Funda daha da fazla gülmeye başladı)
-Oğlum bi gitsene lan sen. Çay may bir şeyler getir işte yeter ki git pis herif.
Ben Selim'in yaptığını patavatsızlık olarak görüp utanırken, Funda bunu çok hoş karşıladı ve gayette eğlendi. Oturdu Selim yanımıza, bir bana bir Funda'ya bakıyordu devamlı.
^Kanka be
-Ne var Selim daha ne yapacaksın acaba
^Yok ya, bir şey yapmayacağım. itiraf etmem gereken bir şey var hazır yeri gelmişken.
Yeri gelmişken derken? Ulan ilk defa görüyorsun kızı neyin yeriymiş bu.
-Ne itirafı?
^Ben Funda'yı tanıyorum kanka. Uzun zaman oldu hemde.
-Anlamadım?..
^Salak mısın oğlum sen!? iki yıla yaklaştı dimi Funda?
+Sayılır
^Aynen aynen, oldu herhalde o kadar. Neyse. Hep sen gittikten sonra gelir, otururdu Funda saatlerce. Her gün, sadece bir fincan kahve içer giderdi. içtikçe de yüzü severek içmediğini ele verirdi. Senin geçen gece ki yaptığın gibi gitsem mi gitmesem mi diye düşünmedim ben, merakımı gidip anlattım direkt.
-Ee?
^Anlatmak istemedi tabi, sana söylerim her şeyi diye. Israr ettim, ama bayağı ısrar yani. Hayatımın en büyük sözünü verdim valla anlatmam diye kanka bakma öyle. Velhasıl kelam, her şeyi anlattı bana. Buraya ayak bastığın ilk günden o güne kadar olan her şeyi.
Funda olayın başrolü olmasına rağmen o da dinliyordu Selim'i ama bir yandan da utanıyordu farkındayım. Başı öne eğikti çünkü.
^Dedim ben yardım ederim sana, ne istersen anlatabilirim. istersen senden bahsedebilirim dedim ama kesinlikle karşı çıktı.
başlık yok! burası bom boş!