yazının tamdıbını okumadan yorum yapacak arkadaşlar için ön bilgilendirme yapmak istiyorum. malumunuz başlıklarını engelleme mevzuu var ve aktrol olarak yaftalanmak istemiyorum.
her türlü suçu ve suçluyu lanetliyorum.

şu sıralar ülke gündemine oturmuş cinsel istismar önergesi hakkında konuşmadan önce birkaç bilgi vermek gerekiyor.

mülga türk ceza kanununu inceleme fırsatınız olduysa göreceksiniz ki cinsel suçlar ile ilgili evlenme şartıyla cezasızlık sağlanıyordu. yani bu yeni bir düzenleme değil. şahsi fikrim, ceza yasalarımda yapılan en önemli değişiklikler idam cezasının kaldırılması ile bu hükmün mülgasıdır. hatta 'yok canım olur mu öyle şey' diyenlere (bkz: fatmagül ün suçu ne) dizisinin ilk halinin film olduğunu, bu filmde fatmagül rolünü hülya avşar'ın oynadığını ve filmde fatmagül'ün tecavüzcüsüyle evlendirilerek cezasızlık sağlandığını söyleyebilirim.

gelelim bu önergenin verilmesinin sebeplerine. yine şahsi kanaatime göre milletvekillerinin menfi ahlak anlayışları dışında iki sebebi var.

https://pbs . twimg.com/media/cxfmf5bxaaauav0.jpg

önergeyi incelediğinizde iki husus dikkatimi çekti. birincisi önergenin (bkz: geçici kanun) önergesi olduğu, ikincisi ise 16.11.2016 tarihine kadar işlenmiş suçlar ile ilgili olduğu.

hukuk camiasının içinde olan birisi olarak söylemeliyim ki böylesine bir hukuk krizini ne ben gördüm ne de benden tecrübeli hukukçular gördü. diyeceksiniz ki ne tarz bir kriz bu. açıklayayım.

15 temmuzdan sonra yargıya yapılan operasyonlar ile büyük bir hakim savcı açığı meydana geldi. kurul halinde çalışan mahkemelerde kurullar toplanamaz oldu. bir hakim birden fazla mahkemenin dosyalarına bakmak zorunda kaldı. halihazırda yavaş işleyen mahkemeler hiç işleyemez hale geldi. istinaf mahkemelerinin kurulmuş olması da buna tuz biber ekti. ben istnafa seçildim seçilirim diyerek hakimler çalışmaz oldu. bunu aralık ayında yapılacak olan hakimlik savcılık sınavının kontenjanlarına bakarak da doğrulayabilirsiniz. 750 kişilik kontenjan ek ilanla 2000'in üzerine çıkarıldı. khk ile hakimlik savcılık stajının başında olan 5 6 aylık stajyerler göreve başlamak zorunda kaldı.

cinsel istismar ile ne alakası var derseniz ise şöyle açıklanabilir.

kriminolojide (bkz: siyah sayılar) diye bir tanım vardır. siyah sayılar, işlenen suçların kolluğa bildirilmemesi, bildirilse bile bir şekilde adli makamlara iletilmeyen kısaca gizlenen saklanan suç sayısını ifade eder. siyah sayıların çok sebebi vardır ama uzun uzun anlatmak istemiyorum.

yani sonuç olarak yasama organı böyle bir geçici kanun ile şunları yapacak.

1- cinsel istismar olayları tırnak içinde söylemek gerekirse "aile içinde çözülecek". aileler mağdur kızlarının adı çıkmasın laf söz olmasın gibi nedenlerle adli makamlara başvurmadan mağduru evlendirecek. böylece istatistiksel olarak suç siyah sayılar statüsüne girecek ve medyanın yada muhalefetin gündemine girmeyecek. mesela "cinsel suçlarda yüzde bilmemkaç azalma" şeklinde haberler duyabileceksiniz.

2- adli makamlara başvurulmuş olsa bile evlendirme yoluyla sulh sağlanacak ve mahkemelerin iş yükü azaltılacak. böylece fetöcü hakim savcıların ekgibliği hissedilmeyecek.

3. son olarak bahsetmediğim bir husus daha var. o da infaz kanunu. infaz kanunu değiştirilerek hapishaneler fetöcüler için boşaltılmaya başladı. duymuşsunuzdur, sanık bilmemkaç yıl hapis cezası alır bilmem kaç sene yatar ve koşullu salıverilir. fakat yattığı süre (yatarı) hükmedilen cezanın yanında hayli kısa olur. malesef bu süre daha da kısaltıldı (yada kısaltılacak). böylece gizli bir af söz konusu olacak. bu son söylediğim zaten arkadaşlarımla aramızda konuştuğumuz meselelerden bir tanesiysi. cinsel istismara yönelik önergeyi de bu kapsamda değerlendiriyorum.

kısacası taraflar sulh olsun, istatistiklerde cinsel istismar oranları düşsün, mahkemeler boşuna uğraşmasın, hapishanelerde fetöcüler için yer açılsın.

eyyorlamam bu kadar. belki eklemeler yapabilirim.