avusturya hariç bütün ab ülkeleri müzakerlerin rafa kalkmasının kaybeden-kaybeden sonucu ortaya çıkaracağını savunuyor. 2010'da ki wikileaks sıkandalında gördük, bizi ab'ye hiç bir zaman almayacaklar. Bir kaç sebebi var. Türk ve müslüman olmamız bir tarafa Türkiyenin ab'ye girmesi demek ab sınırlarının irana, ıraka ve suriyeye kadar uzanması demek. Hiç giremeyeceğimiz bir birliğin müzakereleri rafa kaldırmasının bize ne gibi olumsuz etkisi olur tartışılır. (Askıya almaktan bahsetmiyorum tamamen rafa kalkmasından bahsediyorum)

Meseleye bu açıdan baktığımız zaman dexer ve hükümet yok hükmünde diye giblemeyerek doğruyu yapıyor.

Ama birde şu açıdan bakmak lazım. Ap kararı sonrası merkez bankası faiz politikasını açıkladı. Dolar tırmanmaya devam ediyor ve kısa vadede düşmek gibi bir niyeti yok.

Öte yandan ab bakanının ap kararına yok hükmünde demesi ayrı bir ironi.

Tam şangaya yaklaşırken bugün rusya güdümündeki suriye rejimi bize yapacağını yaptı. Eğer yanlışlık oldu gibisinden bir açıklama yapmazlar ve bizde üstlerine gidersek şangaydan da tekmeyi yiebiliriz.

Müzakerelerin tekrar başlaması için yapmamız gereken şey ise ohal'i defacto olarak bitirmek ve tutuklu demokratları(!) serbest bırakmak. Ancak bu sayede Türkiyede hukukun üstün olduğunu kanıtlayabilirmişiz.

Dengeler tekrar değişiyor, saflar biraz daha keskinleşmeye başlıyor ve biz tam da böyle bir dönemde 4 çocukla sokakta kalan dul kadınlar gibi bir hale düştük. Yukarı gitsek yannan, aşşağı insek daşşak...

Ne diyelim bu kararın kısa vade de bize hayır getirmeyeceği kesin ama umarım uzun vade de Türkiye Cumhuriyeti Devleti karlı çıkar.

Bu arada tüm şehitlerimizin tini şad, durakları uçmak olsun