+76
-4
Kuyunun dibine beyaz bir kefen benzeri beze sarılmış yumurtalar vardı... Çürümüş yumurtalardı , hepsi birbirinden farklıydı...
Ve hiç biri birbirinin aynısı değildi... Farklı hayvanlardan toplanmış yumurtalar ve üstlerine Ibrani dilinde yazılmış "Zem cinn" (Uyan cin) yazıyordu...
Numaralı yerlerin hepsinden büyüsel bir metaryel çıkıyordu... Bütün yumurtalarda aynı yazı vardı.
Ayşe Hanımın sarkıttığı sepete yumurtaları ve kefen benzeri bezi de koyup yukarı doğru tırmandım.
Annesi iyiden iyiye şaşırmıştı... Zavallı kadın ağlamaktan bir hal olmuştu.
"Kim hoca kim ? Kızıma bunu yapan kim ?" diye ağlıyordu...
"Öğrenecez , şafak söküyor sabah ezanı birazdan okunur... Siz gidip ailece güzel bir uyku çekersiniz... Ben de sahildeki kayaya ve ormandaki alana giderim." dedim...
Tamam der gibi başını salladı... Verdiğim yumurtaları , Sedef'in odasında bulunan insan şekilli kağıdın yanına bırakmalarını söyledim...
Hepsini bir aradayken yok edecektim... Anneleri ağır ağır eve gidiyordu... Ben de sahildeki büyük kayaya doğru yürüdüm...
Bana söylemeyi unutmuşlardı sanırım... Bu kaya büyük ihtimal dilek ağacı gibisinden kullanılan bir şeydi...
Etrafında farklı farklı renk renk ipler vardı... Sorun teşkil eden bir şey yok gibiydi...
Üzerinde çok masum istekler vardı... Bigiblet yazanlar , ateri yazanlar , ayakkabı yazanlar...
Haritaya bakıp kayanın dibindeki yosunlu bölgeyi kazmaya başladım...