-
26.
+5Kapının kolunu yokladım, kilitli değildi. Yavaşça kapıyı açıp odaya girdiğimde, Şaheste, "Aşkımmm!" diyerek, sutyen külot yattığı yataktan fırladı, koşarak geldi boynuma sarıldı ve "Seni çok özledim aşkımmm!" deyip, hüngür hüngür ağlamaya başladı. Okadar sıkı sarılmıştı ki bana, kapıyı ayağımla iterek kapatmak zorunda kaldım. Kapıdan yatağa doğru giderken de bacaklarını belime kenetledi, sanki kaçacağımdan korkuyor gibiydi. Yatağa oturduğumda halen kucağımdaydı. Yastığın üzerinde, küçük kilidi olan pembe bir günlük ve kalem duruyordu. Ama kilidi açıktı, ben odaya girdiğimde yazmayı bırakmış olmalıydı. "Günlük mü yazıyordun?" diye sorduğumda, "Hı hı!" diyerek aceleyle kucağımdan indi ve günlüğü kilitleyip, çantasına koydu. Ama hemen sonra, "Ben çok salağım yaa, biricik aşkımdan niye saklıyorum ki!" diyerek tekrar çıkardı ve "Okuyabilirsin aşkım!" deyip, kilidini açtı, verdi. Şöyle bir göz attım, bugün tam 6 sayfa yazmıştı. Hepsini okumadım tabii, ama neredyse her satırda ismim geçiyordu. 6 sayfa boyunca bana olan duygularından, beni nekadar çok sevdiğinden ve özlediğinden bahsediyordu. Ben kasabada çatır çatır am züt giberken, Şaheste odasından çıkmamış, nakış işler gibi, özene bezene bunları yazmıştı.
başlık yok! burası bom boş!