Elmasın, kurşunkalemlerde iç olarak kullandığımız grafit denilen maddeden ve sobalarda yaktığımız kömürle aynı malzemeden olduğunu biliyor muydun?
Aynı kimyasal özelliklere sahip iki farklı maden olan kömür ve elmasın hikâyesi dikkat çekicidir. Birisi sıradan bir maden olarak anılmasına rağmen diğeri paha biçilmez bir pırlantaya dönüşmektedir. Daha düşük sıcaklık, basınç ve daha kısa süre kömür oluşumda yeterlidir. Elmas oluşurken yer kabuğunun daha altında ve daha yüksek basınçlar ile oluşur.Pırlanta ise elmasın işlenmiş halidir.
işte bundandır ki bir pırlantaydın sen, ancak usta ellerde değeri anlaşılabilen.Parlıyordun hem de madde olduğun kadar maddeden de bağımsız. Kimi vardı ki senin parlaklığını sevdi, kimi senin gerçekten kıymetli olduğunu bildi. Senin kıymetin parlaklığından, gösterişinden değil duruşunda ki asaletteydi.Kıymetini ancak bir pırlanta ışığını kendinde keşfeden bilebilirdi. Şimdi keşfettin mi sende senden sızan ince ince ışık süzmesinin nedenini? Parlıyordun ve aydınlanıyordu durduğun yer.
Daha açık anlatmak gerekirse ilk bakışta herkes aynı gibi görünür.Ama onun içinde ki ışığı, dostluğu,niyeti aradan geçen zaman da yaşadıkları ile değerlendirip ya kömür olarak bırakırsın ya da elmastan pırlantaya dönüştürebilirsin.
Seni anlamayanlar olacak ama unutma, Kaşıkçı elması da zamanında aynı yollardan geçip bugüne gelmişti.