/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 76.
    +11
    bu da kaldı resmen.."abi.. nasıl iş bu yahu?"

    cevap veremedim.. hiç bir şey söyleyemedim.. elini omzuma attı.."tsigalko, kardeşim hadi gel yurda gidelim"

    -"dur kanka" dedim, telefonu tekrar aldım, buna bir mesaj daha,

    "hadi ya, atmlerin önünde mi uyuyorsun artık?"

    resmen nevrim dönmüştü.. işte benim de tersim böyleydi beyler.. sevgi ve nefret, sakinlilik ve öfke arasındaki çizgim çok incedir..

    gene hemen gelmedi mesaj, 5 dakika sonra, ki o ara okan beni endişe ile izliyor,

    -"ya anlayamadım ben ne demek istediğini, kafam durmuş resmen, eski bir muhabbetle ilgili bir espiri filan mıydı, cidden hatırlayamadım?"

    off! diye bağırdım.. okan, "ne demiş lan?" dedi, baktı mesaja.. sonra bir iki saniye durup, "olum onu gördüğümüzden emin miyiz lan?" dedi,

    "okan" dedim, "ben onu 100 metreden, 100 kişi arasında tanırım.. kaldı ki sen de söyledin o olduğunu, hadi ben hayal gördüm, sen de mi yanıldın??"

    -"yok ne bileyim yani aşırı salağa yatmış yani de, sanki hiç haberi yok gibi?"

    beyler, oydu.. bundan 100 de 1000 eminim..

    -"yok kanka" dedim

    dur daha ben yazıcam buna,

    -"seni az önce ziraat atm sinin önünde gördüm?!"

    gene geç gelen bir cevap,

    -"aa ne alaka ya, ben yurtta uyumaya çalışıyorum? hatta artık uyusam diyorum, yoksa gene yalan olucak benim okul"
    http://fizy.com/tr#s/1ai60h

    biraz daha mesajlaştık bununla, ben ısrar ettim, bu inkar etti..en sonunda,

    "tamam ya kavgamıza sonra devam ederiz artık" deyip noktayı koydu, züt gibi kaldım bir kez daha..

    tabi bu anlara şahit kankam da son derece şaşkın durumda, "hadi madem gel yurda dönelim" filan diyor,

    "yok kanka buraya kadar geldik, oturalım artık" dedim sakin olmaya çalışarak..yukarıya kafeye çıktık. tahmin edebileceğiniz gibi çocuğun mevzu yalan oldu..oturup saatlerce benim durumu konuştuk,

    bayram sürecini anlattım, sonra bugünkü olanları anlattım..
    epey dinledikten ve kritik yaptıktan sonra, bu, benim için son derece rahatsız edici olan bazı gerçekleri adeta gözüme soktu,

    "şimdi kardeşim, tamam güzel yani bu kızla siz epey şey yaşadınız, epey zaman geçirdiniz filan ama, şöyle dışardan tarafsız bir gözle bakınca, sizin hikayenizde hep böyle açıklar, ekgib noktalar var sanki. hani bütüne bakınca çok göze çarpmıyor, hatta ihmal edilebilir düzeyde ama, bir puzzle düşün mesela, 1000 parçalı bir puzzle de atıyorum 5 tane insan var, senin puzzlenın parçalarının 995 tanesi tamam ama tam da o insanların yüzüne denk gelecek 5 tanesi ekgib, bilmem anlatabiliyor muyum? sizin olay, şahane görünümlü ama tuzu ekgib bir yemek gibi, ama tabi sen olayın içinde ve körkütük aşık olduğun için bunun ne derece farkındasın? orası tartışılır.."

    bir kez daha okanla neden bu kadar iyi anlaştığımızı anlıyordum..adam delikanlı, önce dinledi, sonra düşündü, sonra da çatır çatır döktü dıbına koyayım..benim bile aslında içten içe hissedip, kendime itiraf edemediklerimi, o resmen kafama çarptı..ee boşuna dememişler, dost acı söyler diye..

    bu arada bilmiyoruz sizler farkettiniz mi benim hikayemdeki ekgib kısımları? ben şimdi yazarken çok daha iyi görebiliyorum yediğim çalımları, acaba siz de başından beri yakaladınız mı tüm ip uçlarını merak ettim.

    takip eden panpalarım bu konuda biraz yorum yapabilirse sevinirim zira, artık hikayenin acılı kısmı epey ilerledi, olgunlaştı, züte girecek kazığın ucu da göründü..o nedenle sizden de tahminler bekliyorum.
    son iki part girip bu geceyi noktalayalım,

    epey hararetli konuşmalardan ve ikimizin de içindekiler masaya boşaldıktan sonra nihayet yurda dönmüştük.. başım zonkluyordu beyler.. bütün vücudum yanıyordu..ama bu ateşin, sabahki ile uzaktan yakından alakası yok keza bu bana enerji değil, uyuşukluk veriyordu.. bitkinlik bedenimi tamamen ele geçirmişti..

    erkeden yatağa girdim gene, dönüp durdum..oda arkadaşlarım duruma saygı duyup ışığı filan söndürmüşlerdi, biri zaten gene başka kata kaçmıştı, tolga da karanlığın içinde, yattığı yerden telefonla oynuyordu.

    biraz onla konuştuk, hatta epey konuştuk.. beyler, sizinle kafa dengi olan, ya da ortak mevzulara sahip biriyle karanlıkta yattığınız yerden konuşmak insana çok iyi geliyor. bunu da dip not olarak belirteyim.

    hatta uzmanların ciks sonrasında filan çiftlerin konuşmasının bu yüzden önemli ve faydalı olduğunu söylüyorlar. hakkaten, karınız olsun, sevgiliniz olsun, arkadaşınız olsun, karanlıkta yatar haldeyken muhabbet etmenin tadı ve etkisi çok başkadır.

    dediğim gibi epey zaman geçirdik konuşarak, bu tolga da çok iyi çocuktur, zaten genelde okan, tolga, necati ve ben takılırız, batak matak atıyoruz, maçlara gidiyoruz vs.

    öbür oda arkadaşım pek odaya uğramazdı zaten, tayfanın 4. elemanı serhat da apayrı bir huur çocuğu, daha onunla da meselelerimiz gelecek, bu ilk sene harbiden de dram filmi konusu olmaya aday yani.. bazen diyorum ki ulan ne kadar çok şey yaşamışım be..acaba bunların hepsini ben mi yaşadım yoksa izlediğim filmler, okuduğum kitaplar filan beynimi kemirip beni şizofrenik bir hayal dünyasına mı mahkum ettiler?..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster