/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 201.
    +12
    ben pizzayı elle yerim beyler..kusura bakmayın ama öyle fransız fransız, bıçakla kesip çatalla ağzına zütüren hıyarlara da kıl olurum..amk çakma kibarları..

    neyse,çıktık üst kata oturduk,epey tenha sadece biz ve bir çift daha var.. söyledim pizzaları geldi..tabi beni de bir sıkıntı aldı..amk tamam rahatız bilmem ne ama, ne bileyim yine de öyle elimle dilimlere dalmasam mı? diye aklımdan geçirmedim değil..bu tereddütlerimi mi farketti, yoksa zaten diyecek miydi bilmem ama,

    "pizza dediğin elle yenmeli" dedi muzip muzip... hay çok yaşa sen bee, havası alınmış lastik gibi rahatlayıp söndüğü görünce gene gülmeye başladı,

    "çekinme, canım yaa, ben de öyle yiyorum, çatalla bıçakla hanım kız taklidi yapamıycam şimdi, çok açım * "

    ben şapşal şapşal gülüp, bir şeyler geveledim..lan kız ya benim aklımı okumak gibi bir yeteneğe sahipti, ya da fazla zekiydi aq..

    ya da biz tam birbirimizin kafadandık..bak o daha yüksek ihtimal * .. bunların aynısını ona da söyleyince "hımm yani zeki değilim öyle mi??" deyip üzerime mayonez sıkma tehdidinde bulundu *

    şen şakrak pizzalara daldık, birimizin elinden patates yedik..kola kutusunun kapağını koparmaca oynadık..

    mutluydum dıbına koduklarım..inadına mutluydum işte..çocuklar gibi şendim, aşktan sarhoş bir sersemdim..hak etmemiş miydim?
    bu gece üst üste incesaz geldi, umarım güzel oluyordur

    http://fizy.com/tr#s/1agyny

    pizzacıdan mideler dolu çıkmış, aşıklar yoluna dalmıştık, ellerimiz birbirine kenetlenmiş, burnumuz yanaklarımız soğuktan kızarmış, nefesimizden dumanlar tüte tüte ışıkların altında yürüyorduk gene..

    "aynı ağacın altına oturalım mı yine?"

    "olur canım * "

    banka tünedik..iyice birbirimize sokulmuştuk. başını, omzuma yasladı..bu hareketi oldum olası sevmişimdir beyler..içim yine sıcacık olmuş, soğuk daha az işlemeye başlamıştı resmen.

    ellerini ellerimin arasına aldım,

    -"biz hiç kavga etmeyelim olur mu?"

    salakça bir söz biliyorum..ama o yaştaki bir ufaklıktan daha fazlasını bekleyemezsiniz ki..ellerine aldığı güvercinin, aniden uçup gitmesinden, sıcaklığının avuçlarını terk etmesinden korkan küçük bir oğlan çocuğundan ne bekleyebilirsiniz?..

    -"sen iyi birisin tsigalko..çok düzgün bir çocuksun.."

    bir şey diyemedim..

    -"olgunsun..gerektiğinde de çocuklaşmayı biliyorsun..nasıl olmuşta bu zamana kadar yalnız kalmışsın anlamadım..seni tanıyan bir daha unutamaz ki?.. insan senden hiç sıkılmaz ki?.."

    dıbına koyayım ağlatacak beni..rüzgarın yönünü değiştirmeyi denedim,

    "o kadar iyi tanıyor musun ki beni?..belki de aslında çok kötü biriyim, ne biliyorsun? nasıl emin olabiliyorsun?" dedim, yarı ciddi yarı şaka..

    "bilmiyorum,emin değilim" dedi.."ama inanıyorum..sen söylemiştin, inandığımız kadar eminizdir diye..inanıyorum tsigalko..belki de büyük bir hata ediyorum ama, çok inanıyorum.."

    bu lafların üzerine daha fazla konuşulmazdı beyler..sözün bittiği yer diye bir şey varsa, işte orası burasıydı..ellerini dudaklarıma zütürdüm, sevgiyle, bir kuşun kanadını öpercesine öptüm..

    "bu ellerin bir daha üşümesine izin vermeyeceğim.."
    @652 onu söylemeyeyim, hikayenin dokusunu bozmayalım,

    @655 inanılacak gibi değil demi...

    @657 benimle aynı frekansta düşündüğün için teşekkür ediyorum kardeşim *
    arkadaşlar, son iki partımız olsun bu gecelik,
    http://fizy.com/tr#s/1ai7br

    gecenin sonuna gelmiştik..manevi anlamdan inanılmaz doyurucu, dünyada hala beni sevebilecek insanların olduğunu tam anlamıyla anladığım, sevme yeteneğimin hala varolduğunun farkına vardığım, yoğun..duyguların havada birbiriyle çarpışıp kaynaşan mermiler gibi kaynaştığı, her yönden huzur, mutluluk ve aşk dolu bir gece..

    yo hayır..kimseyle seviştiğim filan yoktu..hatta öpüşmemiştim bile! sadece elimi tutup gözlerimin içine bakması bile fazla gelmişti zaten..hele bir de onların olduğunu düşünsenize..düşer bayılırdım herhalde..

    yurduna zütürdüm, ayrılırken yanağıma bir öpücük kondurdu..tek,sade ama sadece sizi seven bir insandan gelebilecek klasmanda bir öpücük..kibar teyze tokuşmaları geride kalmıştı anlayacağınız..

    ben aşık aşık gülümsemekle yetindim..düzgün ve ağır bir çocuk olmalıydım,o öpüşün ılıklığının ardından, yanaklarına dudaklarına yapışmak için çırpınan dudaklarımı zapt etmem gerekiyordu..

    "bitanem, varınca bana haber ver muhakkak"

    "tamam canım"

    gene kapıların ardında kaybolana kadar izledim onu..

    ve belki de, bu şehre geldiğim ilk günden bu yana, yaptığım en huzurlu ve mutlu yürüyüşümü yaptım yurda doğru..ne kafamın içinde sesler, ne kalbinim içinde izler kalmıştı artık..mine nin ışığı, aydıtlatmıştı tüm diğer karanlık noktaları..yenilemiş, iyileştirmişti zehirlenmiş ruhumu..

    yani,öyle olduğunu umuyordum..

    yurda varınca mesaj attım,nilaydan da mesaj gelmiş "naptınız? naptınız?" gibisinden zıpır ve heyecanlıca sorular içeren * ..

    o ara masamda duran bir bileklik birden hayatın mine ile yaşadığım aşk dolu anlardan ibaret olmadığını hatırlattı,

    saate baktım..epey olmuştu ama çekinecek değildim, ezberden okan ın numarasını tuşlamaya başladım..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster