/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 251.
    +11
    hatta öyle ki, nilay, o hafta sonu benim mineyle buluşmama sebebimde bile bir çapanoğlu aramıştı.. yurtta mıyım değil miyim diye rapor almıştı "tolgacığından"...

    tebrikler aq...

    bu olanlardan mine nin haberi var mı?? hatta bilhassa o mu bunu istedii?? yoksa bu salaklar kendi çaplarında bir halta mı kalkıştılar, bilmiyordum.. işin açıkcası, daha fazla da öğrenmek istemedim.. yeterince rahatsız etmişti beni çünkü bu kadarı bile...

    o an farkında olmamışım beyler..ama bu, sırtıma gizlice basılmış "güvenilmez" damgası, içimde, derinlerde bir yere oturmuştu.. sonradan acısı çıkarılmak üzere, zulalanmıştı...

    ne başka soru sordum, ne de kızdım tolgaya.. aksine, "hadi gel içek gari" deyip konuyu dağıttım..

    ama bunu unutmayacaktım..ve ilk fırsatta davranacağım bir silah olarak belime takacaktım..
    http://fizy.com/tr#s/1ahd7h

    sevgililer günü *

    hayatım boyunca, sevgilim varken, sadece 3 sevgililer gününe denk gelebildim..biri lisede, ikisi üniversitede..

    onca fındık ceviz kıran biri için acınılası bir rakam değil mi?... gerçi, belki de zaten bu sebepten öyle..

    lisedeki çocukça deneyimimi saymazsak, bu benim ilk gerçek sevgilimle, ilk gerçek sevgililer günüm olacak,

    ne yalan söyleyeyim, heyecanlıyım beyler..içim kıpır kıpır..arkamdan döndürülen dolabı bile aklımın dışına itmişim..

    harika bir kolye almıştım, koca şehrin tüm gümüşçülerini gezdim diyebilirim..

    harika bir kolye, çok ama çok güzel bir güneş motifi..hayatımın güneşine, bir nevi minyatürünü hediye ediyorum..tanrıçalar adına yapılan kilden heykeller misali... deniz dalgasına benzeyen kıvrımlarla kombine..ne çok büyük, ne çok küçük..onun güzel boynuna tam yakışacak cinsten..

    ve tek bir kırmızı gül..tüm gün elinde tutacağı, göğsünü gere gere, bir alay sancağı gibi taşıyacağı, aşkımızın organik, yaşayan simgesi..tek bir güzel kırmızı gül..

    harika bir program yapmıştım... önce iki ayrı kafe..aşıklar yolu yürüyüşü... sinema da hoş bir film..akşama canlı müzik..sonra gene aşıklar yolu..bizim ağacımızın altındaki, bizim bankımızda, bizim şarkılarımızı dinleme...

    beyler..bir insan daha fazla mutlu, heyecanlı olamaz sanardım..ama gün daha başlamamıştı bile..hayatımın en güzel öğleden sonralarından birinin beni beklediğinin o kadar da farkında değildim doğrusu...
    http://fizy.com/tr#s/1aiyl4

    yurdun önünden almaya gittim gene sevgilimi,

    ellerim arkada birleşmiş, sözde ona vereceğim gülü saklıyorum, o vaziyette sarılıp öpüştük filan,

    "hımm ne var bakiyim orda, daha hediye vermek için erken değil mi?? * " deyip güldü.

    gülü sırtımın ardından çıkarıp, mazlum aşıklar gibi hafiften kafamı da bükerek masalsı şekilde sunmaya çabaladım *

    epey güldü o hallerime, gözleri de aldığım gül e güldü..yanakları pespembe olmuş halde, gülü ellerine alıp tekrardan sarıldı bana..bu sefer daha uzun..meşur lafını söyledi gene.."çok tatlısın sen..tsigalko..bitanem"

    ben, daha günün başında bu atmosferi yakalamaktan son derece memnun halde, ona kolumu takdim edip, ilk durağımız olan, daha önce bahsettiğim şu "vıcık vıcık çiftler kafesi" ne doğru yola çıkardım. oradaki kıza kesin gene gıcıklık yapacaktı, gülle kafasına bile vurabilirdi * böylece akşama ve daha sonraya, gülüp gır gır geçilecek anılar çıkacaktı ortaya..

    mekana gittik, birer kahve içtik..beklediğimin aksine, kızı giblemedi bile benimki, herhalde o gün biraz beni denemek, ya da ilgi çekmek için öyle kıskançlık hallerine girmişti..gerek yoktu ki bunlara..zaten tüm benliğim onun değil miydi?

    bir saatten biraz fazla oturduk diye hatırlıyorum,

    çıktık, bu sefer ikinci durağımız olan, "bizim mekan" a gidiyorduk..bu gene masa rezerve espirisini yapıp beni bir kez daha utandırdı sağolsun *

    orada da benzer şekilde, az ama aşk dolu zamanlar geçirmiştik..yalnız durum şu ki, günün anlam ve önemine binaen, etrafımızdaki insanların %90 ı filan çift, onun %90 ı filan da mütemadiyen bir sevişme ve öpüşme halindeler..anlayacağınız bir biz seviyeli çift modunda kasmaktayız..

    bu öpüşenlere bakıyor, kaş göz kaldırıyor filan..bizim mekanda rast geldiğimiz çiftler birinde, benim hemen sağ-arka çaprazımda çocuk, kızı resmen sömürüyor beyler, inanın böyle çıps çıps diye ses geliyor dıbına koyayım.. mine bir ara bir kaç saniye bunları izledi, "çizgi film izleyen çocuk" gibi gözlerini iri iri açıp, "ayıp bir şey duymuş küçük kız çocukları gibi ağzını yarı güler, yarı yuvarlak hale getirerek..bana döndü,

    "uoohaa yaa sindirdi resmen" dedi gülerek, ben koptum bu sefer tabi, o koptu..millet yiyişiyor, biz gülüşüyoruz..ben durumdan şikayetçi sayılmam çünkü çok eğleniyoruz..

    neyse, buna benzer epey şeyle dalga geçtikten sonra nihayetinde oradan da çıkıp, benim biletlerini çoktaaan ayarladığım filmin, uygun seansına doğru yola koyulmuştuk..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster