Yuvarlak aynalı, siyah parlak bir araba, bu arabaya binen insan Emine'ye göre kucak kucak para sahibidir. Arabaya uzaktan bakmakla kaldı arabanın içinden fötr şapkalı takım elbiseli simsiyah parlak ayakkabılı bir adam indi. Uzunca bir boyu kışırıksız parlak bir cildi vardı. Ağzında bir cigara tüttürmekteydi. Arabadan indikten sonra iki kolunu arabanın üstüne koyup kahveye doğru eğildi. Biraz laçka bir hareketti bu böyle bir adamdan beklenmeyecek kadar laçka hem de. Arabanın öbür kapısından beyaz elbiseli, mavi saçlı bembeyaz tenli bir kadın indi. Kadının vücudu köyün tüm güzel kızlarını ona katlardı. Kaşının kenarında da diş şeklinde bir leke vardı. Biraz bene benziyor biraz da doğum lekesini andırıyordu.

Emine bu ikisini bir arada görünce gözüne bir yerden tanıdık geldi. Köy kahvesinde Emine dedikodusu yapan erkekler beyazlı kadını görünce birden sustular bir de yanındaki erkeğin az biraz kıvrak olduğunu görünce iyi de bir böbürlendiler vücut dilleriyler.

Emine arabaya doğru hızlı adımlarla yaklaşmaktaydı, beyazlı kadın kahvenin avlusunda bir masaya oturdu. Sonra çantasından sigarasını çıkardı, ardından pipo benzeri bir şey çıkardı. Köylü daha 5 dakika da sigara içen kadına alışamamıştı bir de üstüne başka bir şeyle sigara içen bir kadın vardı. Emine hala yürüyürodu arabaya doğru.