Her reddedilen erkeğin, türk kızının rerörüsü şeklindeki isyanlarından biridir. siz kimsiniz ki zütünüz bu kadar kalkık isyanı kadar acınası ve vakit kaybı bir şey yok.

nasıl bir içinize işlemiş düşmanlıktır bu aklım almıyor. böylesine kanınıza işlemiş bir düşmanlıkla kim sizi sevsin yahu? yüzünüzden akıyor düşmanlığınız. yok efendim, sütun bacaklı, yaradan mucizesi rus kızları naz niyaz yapmazken türk kızı hangi hakla ve neye dayanarak zütü kalkık olabilirmiş. bunca milletten yabancı erkek arkadaşlarım oldu, bir araya geldiklerinde ya bizim ispanyol kızları, ingiliz kızları şöyle böyle diyerek kimseyi gömdüklerini duymadım. bırakın onu, kızlar şöyle böyle diye muhabbet açtıklarını bile duymadım. kendi küçük ülke ve şehirlerine tıkanmış, dünyadan haberi olmayan bir insan sürüsü var bu ülkede. emin olun beyler, acılar beynelminel. ingilizler, ruslar, güney koreliler de reddediliyor. birileri birilerine hak ettiği değeri veremiyor, kalbiyle oynuyor, saçma sapan hareketlerle can yakıyor. ve bunun kadını erkeği yok. her kalbiniz ya da gururunuz incindiğinde düşmanlaşmak niye?

anlamadığım için soruyorum? türk erkekleri neden bu kadar düşman? çoğu erkek arkadaşımı geçmiş ilişkilerine küfrederken, insanlar kötü, arıza, manyak kız dolu ortalık diye söylenmesini dinlemekten gına geldi. niye, ne oldu diyorsun? işte görüşüyorduk, istemedi, başkasıyla görüşmeye başladı, ıvır zıvır hikayeler... yahu bunlar manyaklık, delilik değil. hayatın bir parçası. bazen yolunda gider, bazen yolundan çıkar bir şeyler. kalp kırıklığı ya da gururunuzun incinmesinden koca bir düşmanlık çıkartacak kadar büyütmeyin bir şeyleri. bu kadar histerik yaşamayın. sakin olun gençler.