+3
..kader..
ve tesadüfler..
öyle şeyler yaşamıştım ki zaten o güne kadar, bunların varlığına kanıt olan o kadar çok şeye tanık olmuştum ki, ulan ateist olsam imana gelmiştim be..
tesadüfler.. evet
öylesine muhabbetlerden doğar bazen..
küçük dünya..
alın yazımızın akşını değiştiren, içten içe yaptığımız keşifler.. beynimizde aniden çakan bir şimşek..
..cumartesi gecesi, programdan çıkmış, beni dinlemeye gelen buseyle kısa, keyifsiz, pek de fazla konuşamadan, ama her şeye rağmen sonu uzun sarılmalarla, tutkulu öpücüklerle biten ayrılış sahnemiz.
ana kapıdan geçip, bekçi klübesinin önüne gitmeden önce, bana attığı, o gecenin bir son bakışı var ki hele... yürek dağlayan cinsten..
..korkuyor kız...
artık benden de, benim geçmişimden de, çevremden de, aşkımdan da korkuyor resmen..
ama seviyor da..
fransız filmlerindeki gibi deli dolu, sürprizlerle, romantizmle başlayan aşkı, git gide mazoşist bir ilişkiye dönüşüyor.. şiddet gören ise, vücudu değil, ruhu..
düşünsenize, hayatınızın kadını, gözlerinizin önünde resmen eriyor, hayat enerjisi tükeniyor, pgibolojisi çöküyor ve siz buna karşı hiç bir şey yapamıyorsunuz,
dahası, bunun sebebi de dolaylı yoldan sizsiniz!..
bazı geceler sinirden ağlayacak gibi oluyordum inanın...
kızı bıraktıktan sonra eve döndüm, odamda yalnız başına durup, duvarlarla bakıştıkça daha da delirmeye başlamaktan korktuğum için alt kata, salona indim..
neco ders çalışıyormuş, öyle ya, vizelere 2 gün kaldı şurada.. alperle nurişte fifa atıyorlar.. yanlarındaki koltuğa çöreklenip dalgın dalgın bunları izlemeye başladım..
ne kadar da mutlular..
kedersiz..
huzurlu..
gamsız hatta.. adamların sınavlar filan da umurlarında değil..
ne güzel..
bana hayatımın en büyük kötülüğünü yapanlar, bu iki umarsız, sevimli suratlı saf çocuklar olabilir miydi?
olamazdı her halde.. belki de elemeliyim onları olağan şüpheliler listesinden..
zira o liste epey kabarık zaten..
bir zamanlar tanımaktan ya da tanıyor olmaktan mutluluk duyduğum, ve sanki her bir katılımla daha da çapı genişleyen arkadaş çevrem, benim için velinimet gibiydi..
şimdiyse, bu kadar çok insanla yakın olduğum için lanet ediyorum kendime..
listeyi kabartmaktan başka bir işe yaramıyorlar çünkü.. kaybediyorum insanlara olan güvenimi...
..maç arası alper laf attı.. konuşmaya başladık..
ev ahalisi de,bir süredir bende bir sıkıntı olduğunun farkında.. bunun "kız arkadaş mevzusu" sebebiyle olduğunu da az çok tahmin edebiliyorlar..
zaman zaman konuşmaya da çalıştılar..
ama yardım edemiyorlar..
"ee abi.. güzeldi gene bu akşam be..sınavlar öncesi moral oldu valla hepimize (:"
"aynen kardeşim... "
"seni de daha iyi gördüm sanki..aga sorununuz neyse çözün bea.. valla çok yakışıyorsunuz, pisi pisine bir şeyler olursa çok üzülürüz.." dedi anlayışlı bir ses tonuyla..
"çalışıyorum kardeşim.." dedim dalgın dalgın.. "kara bulutlar var üzerimizde.. dağıtmaya uğraşıyorum bütün gücümle.."
"nazara geldiniz be resmen (:"
"öyle oldu aynen.."
"bir de, taktik vermek gibi algılama da abi, kızları fazla da sıkmamak lazım ya..biraz kendi haline bırak, çok üstüne gidince, sıkıştırınca da ters tepiyor genelde.."
"yok be olm.. üstüne filan gittiğim, sıkıştırdığım yok asla..ben çabalıyorum..onu zaten yormam o işler için.."
"inşallah düzeltirsiniz ya, dediğin gibiyse sorun olmaz zaten de, sen gene de mesaj olayını biraz azalt bence, kız dersi dinleyemiyor ya (:"
buyur?..nasıl yani..
"çok mesajlaşmayız ki biz? ben nefret ederim mesajlaşmaktan zaten olm?"
"haa... ama ne biliyim ne zaman görsem elinde telefon, o yüzden şey ettim.. hani fazla sıkmasan daha iyi olur gibisinden.."
... bir an da beynimin her tarafından, puzzle parçası gibi, bilgi kırıntıları fırlamaya başlamıştı.. yavaş yavaş birleşmeye, ana resmi oluşturmaya başladılar..
"alper..ben ders zamanı hayatta mesaj atmam kardeşim zaten..sen, emin misin telefonla mesajlaştığına?" dedim heyecan-kuşku karışımı bir sesle..
"ya..abi, emin değilim yani ekranını görmüyorum hoş da, snake oynayacak hali yok ya saatlerce (:"
evet..
şimdi olmuştu işte..
"başkasıyla mesajlaşıyor.." dedim dalgın dalgın... sesli düşünmüştüm bir nevi.."tabi ya..nasıl düşünemedim... "
alperle nuriş saf saf yüzüme baktılar, "ne diyor la bu?" der gibi... alper,
"abi.. belki de yanlış görmüşümdür ya... ben senle şey ediyordur diye düşünüyordum.. çam devirmiş olmayayım yanlışlıkla.. kusura bakma ya valla, söylemedim farzet abi cidden.." dedi telaşla..
yerimden fırladım,
"beyler ben kaçıyorum yukarıya, yatıp uyuyayım yoruldum bugün... alper, eyvallah kardeşim" dedim omzunu sıvazlayarak.
"yo..aga, bak benim varsayımımla bir şeyler yapacaksan.. valla bak vebalinin altında kalırım aq..hay anasını ya nerden söyledim.."
"yok kanka rahat ol sen.. eyvallah, yardımcı oldun bana" dedim yarı neşeli, hevesli bir sesle..
şimdi olmuştu..
oldu..
Tümünü Göster