+3
Bilmiyorum genç dostlarım sizde de benim gibi hayata karşı bir umutsuzluk var mı .Gerek maddi yönden gerek manevi yönden hayata dair umutlarım giderek azalmaya başladı. ibrahim tatlıses'in şarkı sözü gibi dertler derya olmus bende bir sandal açık denizde savruluyor gibiyim ,bilinmezliğe ,çaresizliğe giden ruhum ve bedenim ne zaman bir fırtınada alabora olur inanın bilmiyorum.Her şeyden bıktım çevremden,tak'ımı aynı kanalizaysona bıraktığım insanlardan ,sabrın selamete ereceği günü beklemekten bıktım.
Ülke insanı olarak vizyonsuz olduğumuzu ve hayattan zevk almayı bilmediğimizi kabul etmek gerekir. insanımız belli yaşam ekseriyetine bağlanmıştır.Ev,araba, yetecek kadar maaşlı bir iş. Oysa başka olmalıydık. Altı ayda bir tatile giden, haftanın en az iki günü dışarda yemek yiyebilen, birbirimize karşı saygı ve hoşgörü düzleminde gibdir olup gitmeliydik hayattan .
Gençleri umutsuzluğa iten şeyler eğitim sistemi, toplum baskısı ve yönlendirmesi ve ülke insanı olmayıpta ,ülke insanından daha iyi hayat standartına sahip olan insanlar(suriyeliler).Her yerden bir şey mahvediyor gençliğimizi, gözümüzü açıp kapayana kadar görüyoruz ki hayatımızı saçma sapan şeylere harcamışız ve artık dönüşü de yok ,en güzel zamanlarımız hep bir şeyler yüzünden uçup gitmiş.
Kaybetmemek üzere verdiğim savaş var, Ruhum oturduğum koltukta değil sanki hayal dünyamdaki benin içindeymiş gibi hissediyorum. Bitmişlik ve tükenmişlik sendromu yavaş yavaş bedenimi ele geçirmeye başladı .
Hayatı böyle yaşamamalıyız ,yemyeşil kırlarda koşarak, turkuaz rengi denizlerde kulaç atarak yada çılgın bir konserde esrarın dibine vurarak dans ederek geçirmeliyiz
Neyse umutsuz vakalarım, düşlerim ,dünya enkazının altında kalmış yarım yamalak bedenimle size hayatta başarılar dilerim dostlarım...