-
51.
+9(bkz: Part 15)
Geceyi kapının dibinde uyuyarak geçirmiştim. Gözümü açtığımda sabah oluyordu. Şeydanın üzerine daha fazla gitmek istemediğimden, evden sessiz sedasız çıktım. Aslında nereye gideceğimi bilmiyordum ama çıktım yinede. Ofisten buraka şeyda ve ben 2-3 gün ofise uğramayabiliriz merveyle idare edersiniz orayı diye mesaj attım. Çıktım bir süre dolandım, meydandaki büfelerden birinde birşeyler atıştırıp kahvaltımı yaptım. Bir süre sağda solda oyalandıktan sonra öğlen olmuştu. Kadir abinin yanına gitmek geldi aklıma, daha dün akşam ordaydım ayıp olur mu acaba diye düşünsemde ayaklarım beni oraya zütürdü.
Kapıyı tıklattım açan yoktu, tam dönmüştüm ki kapı açıldı. Hoşgeldin evlat kötü bir gün mü yine dedi. Sorma be abi son 2-3 günüm kabus gbi geçiyor biliyorsun dedim. içeriye davet etti, açmısın diye sordu eyvallah abi elim boş geldim ama kusura bakma dedim. önemli değil kendin gelmişsin ya o yeter delikanlı diyerek tebessüm etti. Dün gece olanları anlattım. Bana o gün söyledikleri hala aklımda;
"Hayvanat bahçelerinde aslanların kafesine neden hiçbir yetkili girmez bilir misin evlat, çünkü aslan özünde sinirli bir hayvandır, ters bir hareketinde insanı orada parçalar. Aslında doğada kalsa kendi kendine avlanıp kendi doğasında avları dışında kimseye zararı olmayacak ama o hayvana orada zorla tutup zulmederler. O yüzden aslan kafesine herhangi biri girerse bu o kişinin sonu olur. o yüzden hiçkimseyi yanında yani o kafesin içinde zorla tutmaya çalışma evlat zarar gören sen olursun aslan bana zarar vermez diyede düşünme sakın, napacağı belli olmaz. Oluruna doğaya bırak herşeyi" dedi. Şeydayı zorlayarak kendi yanında tutma demeye getiriyordu kısaca. Gitmek isterse bırakmak ne kadar doğruydu bilmiyorum.
başlık yok! burası bom boş!