/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 1026.
    +2
    ne güzel hayalleri vardı öyle,
    hatıra olsun diye yazılan ajandalar,
    arabayla gezmeler..
    biraz daha konuşsa, belki çocuklarımızın isimlerine bile gelebilirdi mevzu..
    ya şimdi yapmalıydım bu işi, ya da asla yapamayacaktım..
    ama burada değil..
    "ebru, kalkalım mı canım ne dersin?"
    "farketmez, ama daha yeni geldik sayılır, gitmeyeceksin ya?"
    "yok, şey, bankımıza gidelim diyorum?"
    duygusal ve fiziksel olarak pek çok şeyi paylaştığımız, üzerinde isimlerimizin kazılı olduğu o klagib
    tahta bank, bu işi bitirmek için en uygun yer gibi göründü gözüme..
    bendeki rahatsızlığı ve banka gitme isteğini yanlış yorumlayan ebru,
    "hımm, birileri azdı galiba?" deyip kıkırdadı.. belime sarılıp boynuma bir öpücük kondurdu.. emin
    olun oraya bir ok saplansa daha az acı hissederdim.. midem yanmaya başlamıştı.. birazdan
    yapacağım şeyin ağırlığı altında eziliyor, ama bir yandan da bu yükü bir an önce omuzlayıp,
    cefası neyse çekmek ve nihayet, ceydaya kavuşmak için sabırsızlanıyordum..
    çok sancılı ruh halleri bunlar.. allah düşmanıma bile vermesin..
    sarmaş dolaş çıktık kafeden, aşıklar yoluna kadar biraz yolumuz vardı,
    aşıklar olarak girip,
    parçalanmışlar olarak çıkacağımız o sokağa gidene kadar, attığım her adımda beynim beni
    sorgulamaya devam etti..
    "tsigalko? umarım ne yaptığını biliyorsundur.."
    banka vardık, her zamanki gibi boş ve son kez "bizim"...
    oturunca ebru gülümsemeye başladı, sırnaşmamı bekliyordu, bense, "ebru, seninle bir şey
    konuşmamız lazım" demekle yetindim, ciddi olması için çaba sarfettiğim bir sesle, çünkü nedense
    ağzımı açınca, sesim küçük emrah gibi çıkacak sanmıştım.
    ···
   tümünü göster