/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 1026.
    +2
    "ebru..şeyy.."
    "evet aşkım * "
    "ee..ıuff... nasıl başlayacağımı bilemiyorum.." deyip mahcup ve buruk bir gülümseme
    takındım..hala rol mü yapıyordum ne?..
    ebru anlayışla yüzüme baktı, bana doğru yanlamasına dönüp, ellerimi, ellerinin arasına
    aldı..birazdan yapacağım büyük itiraf için beni rahatlatmaya çalışıyordu..
    http://fizy.com/#s/135k4i
    bir kaç sessiz saniyeden sonra gözleri, ortamızda kalan, bankın yaslanma kısmına kaydı..nereye
    baktığını biliyordum..ben de çevirdim gözlerimi..beceriksizce ama mütemadiyen yaşayacak bir
    biçimde kazınmış ebru/tsigalko yazısıyla göz göze geldim..bir elimi ebrudan kurtarıp yazıya
    uzandım..dokundum..derinliğini ve dokusunu hissettim..
    sonra gözlerimi yukarıya, gül desenli, ışıltılı taklara doğru çevirdim..iğne yaprakları hafifçe
    kıralaşmış gibi solum görünen ağaçları, muntazam yer karolarını, biraz ilerideki, tatlı tatlı ışıldayan
    sokak lambasını seyrettim..bir derin nefes daha alıp ebruya doğru döndüm bir kez daha..hala
    sempati ile bakıyordu yüzüme, gülümsemeye başladı, bana doğru uzandı, yanağıma bir öpücük
    kondurdu,
    "bazen kelimelere ihtiyacın yoktur zaten" dedi, başını omzuma gömüp sarıldı..öyle kaldık..
    yapamadım beyler..
    burada olması iyi olur, kökten bir çözüm olur diye düşünmüştüm ama yapamadım..bu sokağa, bu
    sokağın tatlı ışıltılarına, bizim bankımıza ve onların üzerine sinmiş anılarımıza bunu yapamadım..
    kalbe saplanan bir bıçak gibi, kesin ve sorunsuz olurdu..paramparça eder, kolayca bitirir ve
    geçerdi yapabilseydim eğer..ama ben, öldürmeyi bilmiyorum beyler..
    yaralıyorum..epey kan akıtıyorum..belki sakat bırakıyorum ama öldürmek bana göre değil..
    ve eğer söyleyeceklerimizi, bunca şeyin üzerine, hem de bu gece, hem de bu sokakta,
    oturduğumuz şu köhne ama taşıdığı anlamlara tarif olmayan bankta söylersem..öldürmüş
    olacağım..birini..bir şeyi..
    ···
   tümünü göster