+1
Allah'ın her günü karşılaştığım kısa boylu yaşlı bir adamla neredeyse arkadaş olmuştuk. Aynı saatte hep görürdüm.
Emin bir hali düşünceli bir yüzü vardı. Nedense sürekli bir şeyler mırıldanırdı.
Her gün aynı vakitte karşılaştığımızın o da farkındaydı.
Hatta varlığımla ilgilendiğini bile düşünürüm. Arada bir beni görmediğinde üzüldüğünü bile düşünürüm, deliyim ben. Bazı zamanlar ikimizde neşeli olunca selamlaşırdık.
Bi ara 2 gün boyunca görüşmedik. 3. gün gelince görüşmüştük adeta çocuksu bir sevinçle ikimizde ellerimizi şakaklarımıza zütürür gibi selamlaşırdık.
Ayrı zamanda bu şehrin evleriyle bile iyi arkadaştım.
Her ev sanki önüme çıkıp beni bekler gibi görünür, pencerelerin bana bakarak "Merhaba, işler yolunda mı? Ben çok iyiyim. Yakında ne olacağım biliyor musun? Bana bi kat daha ekliyecekler." ya da " Nasılsın, ben mi? Yarın bazı yerlerimi onaracaklar. işittin mi dün gece az daha yanacak ve kül olacaktım. O kadar korktum ki... " Gibi şeyler derler bana.