Zehirlendik dostlar ! ! ! :( uzun zamandır fırında yaptığımız yemekleri sarmak için kullandığımız alüminyum folyo yüzünden hemde.. hani markete gidiyor mutfak reyonundan alıyoruz ya işte o alüminyum folyo.. birde utanmadan sıkılmadan üzerine kızarmış balık resmi koymuşlar... bırak ölümcül bir zehir olduğunu adam birde sana yemeğini bununla yap diyor...
2 gün korkunç böbrek ağrıları , iştahsızlık, mide bulantısı ve kalp sıkışmasından sonra yaptığım araştırmada bizi zehirleyenin alüminyum folyo olduğunu tesbit ettim.. yaşadığımız şeyin adının "ağır metal zehirlenmesi" olduğunu öğrendim.. malesef kalıcı etkileri olacak.. ciddi bir risk içindeyiz hem eşim hemde ben 　 sebebide aliminyum folyo 　 ..madem bu kadar ağır sonuçları var nasıl olur da marketlerde mutfak ürünü olarak satılır... gerçekten bu memlekette insan hayatının hiç değeri yok.. lanet olsun..
ekşi sözlükte yaptığım araştırmada şu kötü olayı öğrendim;
- kliniğime gelen 12 yaşlarındaki kız çocuğu, bana gelmeden yaklaşık iki sene önce aşırı halsizlik, yorgunluk ve mide bulantısı şikâyetleri ile ailesi tarafından bir tıp fakültesine zütürülüyor. teşhis aplastik anemi. bu kemik iliğinin baskılandığı ve neredeyse tüm kan hücrelerinin sıfırlandığı korkunç bir hastalık. devreye hemen bu hastalığın tedavisi için kullanılan kemoterapi ilaçları ve kortizon giriyor. küçük hastamın durumu iyice kötüleşiyor. ölümün eşiğine gelen çocuktaki asıl sorun neymiş biliyor musunuz? ağır metal zehirlenmesi..

zehirlenmenin kaynağı mı? tost makinesi. anne tost makinesinin yüzeyi çizildiği için önlem almak adına içini alüminyum folyo ile kaplamış. yani yediği tostlarla küçük kızın vücudunda yüksek miktarda alüminyum birikmiş. vücut ağır metallerin yükü altında, ilik baskılanmış kan hücresi üretemiyor. neyse ki, hastam ağır metalleri vücuttan atan şelasyon tedavisine başladıktan kısa süre sonra tamyamen iyileşti.

alüminyum folyolar ısıyla temas ettiklerinde muhafaza ettikleri yiyeceğin içine alüminyum salmaya başlarlar.

bunu bilmeyen birçok ev hanımı, balığı, sebzeyi bu folyolara sarıp fırına atar. aslında kimse bunu bilmek zorunda değil. esas sorumluluk folyoyu yapan ve bu bilgiyi paylaşmayan üreticide, onu denetlemeyen kurumlarda. ama maalesef kimse bizi korumadığı için, bütün tehlikeleri öğrenmek ve önlem almak yine bizlere düşüyor../dr.ümit aktaş'

Alıntıdır bilgilendirme amaçlı