1-) Mehmed Paşa

Mehmet Paşa sadrazam olunca, kâhya ve kâtiplik vazifesi gören bir ağa, paşanın neşeli bir anını değerlendirmek ister ve yanına yaklaşarak şöyle der:
+Sadaretiniz mübarek olsun. Artık bendenize az bir şey ihsanda bulunursunuz.
-Az bir şey vermek, bana lâyık değildir
+O halde, çok veriniz!
-O da sana layık değildir

2-) Fatih Sultan Mehmed

Fatih bir gün saraydan çıkıp ata bineceği sırada bir derviş kendisinden para ister. Padişah bir altın verir. Derviş bir altını az bulunca sitem eder ve aralarında şöyle bir konuşma cereyan eder:
+ Padişahım ben senin kardeşin olayım da bir altın veresin; insafa sığar mı?
-Nereden benim kardeşim oluyorsun?
+Âdemin evlâtları değil miyiz?
-Hele şu altını al git. Eğer öteki kardeşlerimiz duyacak olurlarsa hissene bu kadar da düşmez

3-)Yavuz Sultan Selim

Yavuz sultan selim, birçok osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, yavuz ona:
- sen sır saklamayı bilir misin?
vezir:
+evet hünkarım, bilirim
- iyi, ben de bilirim.

4-)Fatih Sultan Mehmed

bizim kudretimizin ulaştığı yerlere onlarin hayalleri bile ulaşamaz.