-
201.
0yahu kimdir bu yazar? yazılarını okurken botox etkisi yapıp beni donduran, tek bir entrysini okumamla beraber geçen 3.5 saat sonrasında bütün eserlerini okuduğum tiynet? nick altı entrylerinde hakaretlere maruz kalan şahıs. arkasından provoke yazılar açılıp, peşinden aymaz bir güruhun şakşakçı template şövalyelerin sürüklenerek entrylerin başlarına kalmasını dehşetle izlediğim, neye, kime, neden cenahlık yaptığını bilmeden ezbere yaşam süren sürü zekası yazarcıkların yersiz saldırılarına şahit olduğum, kendisine yapılan anlamsız öfke kusumlarını anlayamadığım? kimdir? neden bu ambiyansın iğreti adamı ilan edilir?Tümünü Göster
bunlar ciddiye alınıyor mudur? alındığı mı düşünülüyordur?
şimdi şöyle düşünün; hani yıllar önce araba alarmları ilk çıktığında herkes çok ciddiye alırdı gecenin bir yarısı, sokakta bir alarm ötmeye başladığında uyanıp pencereye koşardık. sonra bir de baktık ki bu alarmlar olur olmaz her şeye, yanından biri geçse çalıyor. kedi geçse çalıyor ve zamanla ciddiye almamayı öğrendik. velhasıl ota taka bilmeden anlamadan bikbikleyen zihniyete şu söylenebilir "esiyor gümbetin yelleri duymuyor tıngırın telleri". bu "tulumbacı sendromundan" kurtulun kardeşim. asıl amacınızın yazı yazmak, birilerinin dimağlarına bir şey katmak, öğreten olmak ve bunu yaparken keyiflenmek, hatta tespitlerde bulunabilmek, tabula rasa doldurmak olduğunu unutmayın. ama memnuniyeti öğrenin önce; "entertain us" kuşakları.
bu entryyi neden mi yazıyorum? muhtemelen şu sebeple; elbette benim de bir beklentim ve çıkarım var bu işten, kendisini tanımıyorum bile, belki de hayatım boyunca hiç rastlaşmayacağım bir muhterem, sabredin yazıyorum işte. ben bu fiktiflikten uzak, doğal, iç gıcıklayan, okuduktan sonra gırtlağıma ayar vermeme neden olan bu zatın sedatif yazılarını seviyorum. okumak istiyorum. yazılarını dört göz ne kelime, tendonlarım, bağ dokularım, kıkırdaklarım, ön çapraz bağlarımla bekliyorum. kendisine sövdüğüm bin kurusu yazılarını da seviyorum, ondan böylesi düşüncelerin de olabileceğini öğreniyorum, çünkü bunların filmlerde var olabileceği, gerçek hayatta rastlanamayacağı, edep ve haya kavramlarının ve izole bir hayatın gerçek olduğu öğretiliyor ve ben yıllarca bu at gözlükleriyle dolaşıyorum. ola ki böyle bir düşünce ile karşılaştığımda olamaz bu bana nasıl yapılır düşüncesiyle tökezliyorum. ne kadar savunmasız olduğumu görüyorum. okuyarak öğrenmenin, yaşayarak öğrenmekten evla olduğunu anlıyorum, zarar vermiyor, acıtmıyor. film izleyen bir seyirci gibi izliyorum.
kim? kimdir kendini bir halt sanan bu hoyrat tümcelerin sahibi? kimse kimdir bana nedir!! yazsın yeter ki. bende okurken çayımı yudumlarken satır aralarında tanıdık bir şey yakaladığımda başka bir hayal alemine gideyim, anımı veya olmayan bir anı tecessüm ettireyim, hayal gücümü zenginleştireyim, sonra yazıdan kopup tekrar başa alıp tekrar okuyup içime sindireyim. bende böylesi bir iptila yaratmıştır, yazacağını düşünerek müteselli olduğumdur.
-
bakircan asla mutlu bir ilişkin olmayacak
-
oglun basardi baba
-
axento yalakalığı
-
rammstain bu muymuş
-
1075 başlık 1315 trend
-
inci sozluk sosyolojisi tezine başlıyorum
-
axento çevresine
-
vikings geldiğinden beri sözlük tamamen
-
zuahdjdksöcçax
-
sokie kiona salatası yemekten
-
enguzelhalinle nikli şahıs
-
sözlüğün son bitki örtüsü
-
odlek topal ordek official
-
size gece yarısna kadar süre veriyorum
-
fena elmas gibesim var
-
brom benim bir göz mekkeye bi göz medineye bakıyor
-
nişanlım rabia
-
testo taylan burası sefalet atolyem ev ziyareti
-
acaba arada bir onun aklina düşüyor muyum
-
olm düşünsene axentosun
-
uçan kedi bu muymuş la
-
maxosman cumle kuramiyor olum la
-
konstant dayı canlı yayın açsam gelir misin
-
iyi hoş kendi hikayeni felan anlatiyorsunda
-
sabaha kadar bekleyip ramsitenin günaydın
-
bakircan şu resme iyi bak
-
camii dışında benim başımı
-
bakircanla taylanda veya baliye gidecez
-
cabbaradamı prime döneminde görmüş adamlarız
-
sozlukcaneskiya2010
- / 3