+5
ikimiz de var gücümüze koşuyorduk. Emre cidden korkmuştu ve bana koşarken bile küfür ediyordu bir ara şiir sandım.(Ulan cem Allah beni kartal olarak yaratsaydı da ananın dıbına süzülseydim.) En son da sessiz ve insandan uzak bir yere geldik. Park gibi bir yerdi. Hemen bir banka geçtik oturduk. Nefes nefese kalmıştık. Sırt çantalarımızdan suları çıkartıp içmeye başladık. "Cem bileğini yıkayalım birisi görürse dikkat çekeriz." "Hadi." Yıkadıktan sonra Emre durmadan eldivene bakıyordu. "Nasıl yaptın onu?" "Bilmiyorum ki olum. Ben sadece yumruk atacaktım bir anda fırladı." "Acaba mistik güçleri mi var belki beynini okumuştur?" "Emre beynin mi yandı birader? Bak şurada bir ip var. Ben eldiveni ilk taktığımda durmadan sallanıyordu bende bileğimin içine aldım. Yumruk atarken sanırım ipi çekmiş olmalıyım. Mekanizma ipe bağlıdır. Deneyelim." Dedigim doğru çıkmıştı. ipi çektiğim anda ip fırlıyordu. ipin ucunda yuvarlak bir şey vardı. Parmağa takmak içindi anlaşılan. Birkaç kez denemeye başladım ve cidden çok iyi bir şeydi. "Deneyecek misin?" "Yok kalsın. Bela istemiyorum ben." O esnada parkın önüne siyah bir araç yaklaştı ve içinden uzun boylu sarışın sakallı 40lı yaşlarda bir adam indi. "Selam gençler. Bela demişken.." diyip sırıtmaya başladı. Emre'yle birbirimize baktık.