+5
-2
sanıırım sedyedeyim. sarsılarak bir yere zütürülüyorum. kolumu kımıldatıp durmalarını söylemeye çalıştım ama ağzımı açamadım bile. bitkindim. bir ses var. rüya gibi bir kadın sesi. şefkatli ama endişeli. sanırım elimi tutuyor aynı zamanda ama emin olamıyorum. gözlerim her yeri bulanık görüyor. tüm gücümü toplayıp doğrulmayı deniyorum ama olmuyor. sedyeye bağlıyım. gözlerim odaklaması berbat bir kamera gibi...
florasanlar var tavanda. kadının sesi beni çağırıyor.
insan nasıl bu kadar güzel mehmet diyebilir..
... ''Mehmet bizimlesin sakın...
... dayanacaksın...
senin için ölürüm bile ama kimsin?
gözlerim artık florasanları görmüyor...
sanırım son böyle gelir...
burnuma keskin bir koku geldi
sanırım seni bırakıyorum melek kadın
koku giderek artıyor ve ben başka hiç bişey hissedemiyorum...
meleğimin sesi uzaklaşşıyor
koku artık genzimi yakmaya başladı biri bunu durduramaz mı?
artık meleğimin sesini hiç duyamaz oldum.
ölüm, böyle mi kokar?