/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 126.
    +3
    isminiz neydi diye seslendi bana o nazik sesiyle bir melek gibi bakıyordu. TheCarry dedim.
    Bak thecarry! Ben çok kötü olaylara karıştım ve çok büyük bir mafyanın içine düştüm. Ne kadar kurtulmak istesemde kurtulamıyorum yanımdaki Hasan, kendisi benim amcamın Oğlu tanıştırayım.
    B: Memnun oldum hasan
    H: Bende memnun oldum TheCarry.
    Daha sonra sözlerine devam geçenki metro olayından sonra bayaa pişman oldum üzgün hissediyorum özür dilerim senden. Biliyorum ki bana yardımcı olmaktı amacın ve Hasan'ında amacı bu artık bu yolda beraber yapacaksınız aklınızdaki planları. Bu arada tekelcinin hakkından gelen senmiydin. Evet bendim
    Yakmasaydın bari adamı çok kötü yapmışsın ya..
    Yapcak birşey yok senin için yine olsa yine yaparım dünyayı aleveee veririm ulan dedim (Hasan yannan yannan suratıma bakarken) Kusura bakma hasan kardeşim gaza gelmişim ama bu kalp bu dakikadan sonra yanınızdaki bayan için atıyor dedim.
    Hasan olumlu karşıladı iyi biriydi aslında oda amcasının kızını bu olaylardan kurtarmak için ne istese yapardı ve bu yolda beraber devam edecektik. Bişe demedi başını sallıyarak onayladı. Ve meleğim bana bi adres yazan kağıt verdi...

    Ben gidiyorum diyip tekrar selamlaştıktan sonra dolmuştan indim. Kağıtta yazan adrese bu gece gitmem gerektiğini söyledi. Sen yeter ki iste dedim.
    Ama gece için birkaç malzeme almam gerekiyordu. Çarşıya doğru yürümeye başladım. 1 saat de olsa dolaşarak malzemeleri tamamladım. Mesajda söylediğim yere gitmek için çok erkendi. Biraz daha dolanmaya devam ettim. Gidip bi bankta oturdum yine uzun uzun denizi ve martıları seyrettim. Saat 10 a kadar hareketsizce ve mükemmel karın ağrısıyla bankta oturdum. Gitme vakti gelmişti. Kalkıp verdiği adrese doğru yürümeye başladım.
    Adres beni ıssız kimsenin olmadığı yıkık dökük bir Fabrikanın önüne çıkardı.
    Biraz keşif yaptım malzemeleri fabrikanın içine bırakıp sessizce beklemeye başladım.

    1 saat sonra…

    Karanlıkta az da olsa O kel ihtiyarın yüzünü seçiyordum. Fabrikaya doğru geldi kulağında telefonla. Birine bağırıp küfür ediyordu (Sen ne kadarda barzo bir ihtiyarmışsın dıbına koduğum kel bunağı). Diye söylendim içimden.
    Biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapatıp fabrikadan içeriye girdi... Kafası önüne eğik arkası bana dönük bi şekilde durmuştu.
    Elimde tuttuğum demir boruyla var gücümle ensesine vurdum. Bi anda bayılıp düştü yere. Ayak bileğinden tutup eski bi masanın üzerine kadar sürükledim. Poşetten çıkarttığım beyaz iple kollarını eve bacaklarını sıkıca bağladım. Uyanmasını bekledim. 20 dk sonra kendine gelir gibi oldu kollarını ve bacaklarını oynatmaya çalışsa da başarılı olamadı. Kafasını zar zor kaldırıp bana baktı...

    Beyler değerlendirin artık buraları heeeey uzun yazıyorum bakın sizin için.!
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster