+2
Kaptan Kusto’yla ekibi Cebelitarık’ta araştırma yapıyomuş. Bi de görmüşler ki boğazda iki akıntı karşı karşıya geliyo; biri tatlı, biri tuzlu ama bunlar hiç karışmadan, tatlısı alttan, tuzlusu üstten paşa paşa akıyomuş. Kafayı yemiş adamlar. Ulan nasıl olur, nasıl olur Koca koca kitapları karıştırmışlar açıklaması yok Böyle bi’şey litetatüre geçmiş değil.
Kalipso’da da Müslüman bi tayfa varmış. Faslı mı ne. Unuttum şimdi. “Niye şaşırıyonuz ki, bu Kur’an’da da yazıyo zaten’” demiş. Kusto “Olmaz öyle şey” deyip terslemiş tayfayı. Adam koyu hıristiyan. En fanatiklerinden. Kabullenir hiç böyle bi’şeyi. Yine de içine bi şüphe düşmüş taabi. O Faslı’ya, “Sen de vardır, ver bakalım şu Kur’an’ı da bi bakayım” demiş. O gece sabaha kadar Kur’an okumuş. Güneş doğarken gemi mürettabatı bi sese uyanmış. “Allahu ekber, Allahu ekberrrr” Hepsi güverteye toplanmış, noluya falan Bakmışlar ki Kusto kaptan köşkünün önünde ezan okuyo. Ezanı bitirince bunlara, “Hepiniz saf tutun, söylediklerimi tekrarlayın” demiş. “Eşhedü Ennaaa... ” “Eşhedü Ennaaaa... ” işte o sabah Kusto’yla Kalipso’nun mürettebatı böylece müslüman olmuş..