/i/Devlet

  1. 1.
    +12
    “-Alo… aşağıdan… alo…. Dumlu…”

    “-Evet Dumlu…”

    “-Ben Üsteğmen Suat…”.

    “-Evet efendim, ben Selami…”

    “-Selami nasılsınız? Biz geldik, şimdi bana durumu anlat”.

    “-Efendim dizellerden yara aldık, manevra dairesinde yangın çıktı.

    Bataryayı sıfıra alarak kıç torpido dairesine geçtik. Şimdi manevra dairesi suyla dolu…”

    “-Kaç kişisiniz orada…?”

    “-Diğer dairelerle irtibatınız var mı?”

    “-Yarım saat evvel kıç batarya dairesi ile konuştum, şimdi cevap vermiyorlar”.

    “-Merak etmeyin, Kurtaran geldi, biz buradayız”.

    “-Efendim manometre 267 kadem gösteriyor, doğru mu?”

    “-Selami, Kurtaran geldi. Şimdi kurtarma işlemine başlanıyor. Ben biraz sonra yine gelirim”.

    “-Peki efendim…”.

    Üsteğmen Suat, bu konuşmayı komutanlarına rapor ettikten sonra yeniden şamandıraya dönüp denizaltıdakilere moral vermeye çalıştı.

    Ama durum biraz daha kötülemişti:

    “-Alo… Dumlu…?”

    “-Evet… Dumlu…”

    “-Efendim hava biraz fenalaştı.”

    “-Morallerinizi bozmayın. O hava size daha 2 gün yeter. Sen çocukları yatır. Sigara içmeyin”.

    “-Yok efendim, hepsi yatıyor. Sigara da içmiyoruz. Işık da yok. karanlıktayız”.

    “-ihtiyaç lambalarını kullanmayın, ileride lazım olacak”.

    “-Kullanmıyoruz zaten. Birinin ışığı çok zayıfladı”.

    Kurtaran gemisi kurtarma çalışmalarını sürdüredursun yarım saat sonra denizaltıyla yeniden bağlantı kuruldu. Suat Üsteğmen yeniden Dumlu… Selami…“ diye seslendi.

    Ancak bu kez duyulan, sadece iniltiler ve "Allah…” sesleriydi…

    Sessiz ve derin uyku
    ···
   tümünü göster