/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 76.
    +2
    Yolda başıma gelen olan biten her şeyi anlattım. Kara da dahil.

    Kemal-“Tamam. Abini öldürdüğüne inanırım ama abinin ağaçtan sana böyle şeyler yaptırdığına falan inanmamı bekleme. Yakınlarda bir pgibiyatri kliniği var istersen oraya gidelim. Belli ki vicdanından dolayı halisülasyon falan görüyorsun.”

    b-“Kemal. Sen o yarı ölü yarı yeşil ağacı hatırlıyorsun değil mi?”

    Kemal-“Evet. Hatırlıyorum da…” Sonunda ağaca vardık. Ağacın tamdıbının ölü olduğunu görünce duraksadı. Bunu da anlatmıştım. O da şaşkın bir biçimde ağaca bakakaldı.

    b-“Sana anlattığım gibi. Şimdi ben bu ağaca dokunduğumda ne zaman geri döneceğim belli değil. O zamana kadar benim eşyalarıma senin sahip çıkmanı istiyorum. “ Cebimde ne varsa çıkarıp verdim. “Beni beklemene gerek yok. Belki uzun sürer belki de kısa. Bilmiyorum. Sadece eşyalarıma sahip çıkmanı istiyorum. “

    Kemal-“Şu an sana inanmam bile başlı başına bir saçmalık. Ama içimden bir ses sana güvenmemi söylüyor. Ne yapacaksan yap bakalım.” Ağaca doğru gittim. Heyecanlıydım. Kara’yı kurtarmabilirdim sonunda. Elimi ağaca doğru uzattım.

    Deniz-“Bir Bine” diye seslendi ama geçti. Çoktan elimi ağaca değdim.

    b-“Deniz-“Derken her yer karardı. Her taraf karanlıktı. Bu sefer sadece karanlık. Üzerimde ağırlık, mide bulantısı vs. yoktu. Sırf karanlık. Abim karşımda belirdi. Üzerime doğru yürümeye başladı.

    b-“DAHA NE iSTiYORSUN BENDEN? iSTEDiĞiNi YAPTIM. KARA’YI SERBEST BIRAK.” Abim cevap vermeden yaklaşmaya devam ediyordu. Bu da istemsizce korkmama neden olmuştu. Birkaç adım geriledim ama hiçbir etki etmedim. Sanki ona doğru adım atmışım gibi yaklaştım. Sonunda karşıma geldi. Aynı boydaydık. Bana bir tokat attı.

    Ab-“Bir daha bağırma abine.” dedi ve sonra sarıldı. Sarılmasına mantığım it onu kendinden dese de kalbim sen de sarıl diyordu. Kalbimi dinledim ve ben de ona sarıldım. Zaten sonra kalbimden geçenler bir bir kelimelere akmaya başladı gözyaşlarım da eşlik ettiler:

    b-“Seni çok özledim abi. Benim yüzümden öldün. Ben bir katilim. Abi affet beni.” dedim. Benim sırtıma yavaşça vurdu ve ağlamaklı bir sesle:

    Ab-“Salak. Başından beridir sana hiç kızmamıştım ki. Bir abi kardeşine kızabilir mi? Zaten hep böyle ağlardın. Seni susturana kadar canım çıkardı. Ve zaten çıktı da.” istemsizce gülmeme neden olmuştu. Abim benim gülmemi duyunca kendisi de güldü. “Eğleniyorsan ne mutlu sana!” Daha sıkı sarıldım. Yıllardır bu cümleyi abimin ağzından duymamıştım. Hatta sadece Deniz söylemişti. Pek sık kullanılan bir cümle değildi.

    Ab-“Şimdi ağlamanın sırası değil. Beklediğimiz bir kişi kaldı. O da Kara.”

    b-“Kara’yı sen hapsetmemiş miydin buraya?”

    Ab-“Ben mi? Hahahaha. Başından beri ben dokunmadım ki ona. Seni buraya getiren de ben değilim. Sadece bir görevliyim desek daha doğru olur. Hem Kara’yı hapsetmiş gibi göstermemiş olsaydık buraya gelmezdin.”

    b-“Hapsetmemiş? Sen görevliysen patron kim oluyor?”

    Ab-“Tek görevli ben değilim. Kara…” derken Kara da ağaca dokunmuştu. içeriye girdiğinde

    Kara-“Anne” diye koştu ve arkası dönük bir kadına sarıldı. Başından beri orada mıydı ki o?

    b-“O kadını ne ara oraya…”

    Ab-“O Kara’nın annesi. Hikayelerini anlatmak isterdim ama artık kara ile buluşmanız lazım. Son bir olaya karar vereceksiniz. Bak etrafa. Aydınlanmaya başladı.” Gerçekten de etraf sanki gaz lambasını yavaş yavaş açıyormuşcasına aydınlanıyordu. Bu ışık gözlerimi almıştı. Gözlerimi kapadım ve açtığımda her yer aydınlanmıştı. Kara ve ben yan yana gelmiştik. Abimi aradığımda o kadınla beraber arkamızdaydı. Ağaç da önümüzde duruyordu. Yarısı ölü ve yarısı da yaşayan bir şekilde. Kara’ya doğru döndüm ve:

    b-“Orada duran kadın senin annen mi?”

    Ağaç-“Sessiz ol çocuğum. Size anlatmam gereken bir hikaye var.” Sesi herhangi bir varlığın sesine benzemiyordu. O kadar güzel çocuğum demişti ki sanki bütün herşeyi unutmuş annem babam bu ağaç olmuştu.

    Kara-“Tanrıçam” diyip diz çökmüştü. Kara tanıyor muydu? En son babalar duyar Bir Bine editation. Her bir taktan en son haberim oluyor.

    Ağaç-“Ben bir tanrı veya tanrıça değilim kızım. Sadece ezelden beridir kaderini bekleyen bir ağacım. Ve kaderim sizi bir araya getirmekti. Ve size bu hikayeyi anlatmak. Bu hikayeden sonra bir karar vermeniz gerekecek. Verdiğiniz her iki kararda da ikinize artık bir şey olmayacağını söylemek istiyorum. Bunca zaman ikiniz de savaştınız, (bu demek oluyor ki Kara’ya da ayrı hikaye yazacam :D ) ikiniz de kararlar verdiniz ve ikiniz de bu noktaya kadar geldiniz. ikiniz de kanınızdan gelenlerin onurunu korudunuz ve bu hikayeyi artık dinleyebilirsiniz. “ Kara ayağa kalktı ve ağaç hikayesini anlatmaya başladı.

    Edit:Beyler bu arada finale son 1 part. Her zamanki gibi 2 ayrı final yayınlayacağım sonunu siz seçeceksiniz.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster