+1
Sene 2001, kış vakti, kasvetli bir gün okula gitmişim, atkımı ninja kaplumbağa gibi bağlamışım ağzıma, okula giderken hava karanlık, ince bir mont, karla karışık yağmur... Sonra ağzımdan çıkan buhar atkıya etki ettiğinden burnumda bir sümük. Üşümüştüm aynı zamanda... Sonra okula varıyorum, botlarım su çekmiş, kalorifere yapıştırıyorum kendimi, şemsiyemi de süzülsün diye açıp kapının önüne koymuşum. Erken kalkmışım ya hani, yarım yamalak buruk bir kahvaltı ile midemi kandırmışım... Sonra ısınıyorum ve o zamanlar en yakın arkadaşım mırıldanıyor bu şarkıyı ama bir başka mırıldanıyor, ritm çok farklı... Sonra tartışıyorum öyle değil diye, iyice birbirimize giriyoruz, tabi o zaman telefon da yok nasıl kanıtlayacağız ki? Wolkman falan da zengin işi, bilgisayara zaten para yok. Ancak Kral Tv'de, MMC'de çalacak da öyle dinleyeceğiz. Sonra beraber söylüyoruz bu şarkıyı her iki şekilde de. Para da bir değişikti o zamanlar, okula bozuk paralarla gidince cool hissederdik, bak o kadar temiz ve saftı duygularımız. Şimdi aklımda aşk değil o günler var. O günlerin sabahlarında sinir olarak sıcacık yün yatağımdan kalkıp karanlıkta okula gitmeyi isterdim bugün. Bilemiyorum, bir tuhaf hissettiriyor şimdi. Özlediğim günlerin çok uzakta olduğunu da biliyorum. Ama en kötüsü de o günlere dönmeyi hak edecek kadar temiz değil içim. Bu kadar kirlenmişlikten sonra o caddelerdeki rüzgarlarda eskisi gibi üşüyemeyeceğimi de biliyorum..