+1
“imandan sonra en büyük ve en mühim mesele olan namaz”ın bir vakti geçirilince hiçbir şey olmamış gibi normal mi karşılamalıyız?
Bir vakit namazı kaçırmak sıradan bir hadise mi?
Sabaha kadar dünya kupası maçlarını izlemek mantıklı, ama sabah namazını düşünmek gereksiz mi?
Oysa, uykusundan uyanamadığı için üniversite imtihanını kaçıran bir genç, üzüntüsünden, kahrından, yeri göğü yıkabiliyor. Peki, Peygamberimizin (a.s.m.), iki ayrı hadiste, “Dünya ve içindekilerden hayırlıdır.” dediği sabah namazının sünneti ve farzı, bir maç kadar önemli değil mi? Dünya ve içindeki tüm hazinelerden daha değerli olan sabah namazı, bir üniversite imtihanı kadar ehemmiyet taşımıyor mu? Namaz için ağlamak, üzülmek gerekmiyor mu?
Büyük velîlerden Beyazıd-ı Bestamî Hazretleri bir gün sabah namazına uyanamaz. Sabah olduğunda o kadar üzülür, o kadar ağlar, nefsini suçlayıp yüreği yanarak öylesine bir istiğfar eder ki, bu yüzden sabah namazının sevabından daha fazla ecir kazanır. Bunu gören şeytan ertesi gün o zatı erkenden sabah namazına uyarır. Çünkü, mü’minler sevap kazandıklarında şeytan kahrolur. Madem ki, o zatın namaz kılamaması Allah’a daha çok yalvarmasına sebep olmuştur; şeytana düşen onun ikinci kez gözyaşı döküp yalvarmasını engellemektir.
Çünkü, söz konusu olan çocuk oyuncağı değil, sıradan bir olay değil, üç günlük dünya hayatını ilgilendiren bir mesele değil. Sözünü ettiğimiz; bizim, kâinatın ve her şeyin Sahibi, Sultanı, Yaratıcısı olan Allah’ın huzuruna girme; Onun dergâhında secdeye kapanma; canımız, cananımız, biricik varlığımız, sevenimiz, sevgilimiz olan Zât-ı Zülcelâle ibadet etme meselesidir. Dünyada hiçbir şey bundan daha mühim, daha lüzumlu, daha sevimli, daha vazgeçilmez olamaz. Eğer burada bir eksiğimiz varsa, hatâ bizdedir.
(sorularlaislamiyet.com)
(ALINTI)