+1
selam.
bir şey bulmak için, aramak denen şeyi yapmak gerekir elbette. bir de "armut piş, ağzıma düş" vardır. piş ile düş yeterince sert bir kafiye değil belki ama yine de severim bu lafı. görüntüsü komiğime gelir bu durumun. evet armutun pişmesini beklemek gerekir de öyle ağacın altında yatarak değil tabi. arasıra kalkıp başka bir şeyler de yapmak da lazım. aramak çeşitli şekillerde olabilir. mesela en klasiği birini aramak vardır. alo merhaba dersin. o da merhaba falan der, derdini anlatırsın, konuşursun falan. teknik olarak aramaktır ama bulmak anldıbına gelmez. yani evde yoktur, meşgul çalar, onu demiyoruz herhalde. bununla ilgili yani telefonla aramakla ilgili, bir de üstelemek vardır. buna aranmak diyebiliriz. belanı aramak gibi. kaşınıyorsundur yani. hmm arandın sen!
bunun daha değişiği de vardır. yani olumlu bir anlamda aranmak. bu hoşuna gider insanın. bulunan şey nedir, bazen tam olarak bilinmez. hani "ne buluyon onda" derler ya. sana ne ya dıbına kodumun evladı. insan çeşitli kişileri arayabilir. bakkalı mesela. bir ekmek bir yoğurt dersin arayınca. anlar o. aradığını bulmuşsundur. yoğurt kalmadı derse, "çok saçma ya, nasıl yok, niye ki?" demezsin. istiyorsan git başka markete sor. basit, teknik arayış modeline örnektir bakkalı aramak falan. kısmen değindiğim gibi önemli olmasını istediğimiz birini, bir sevgiliyi falan da arayabiliriz. yani daha değildir ama arıyoruz işte. bakalım olacak mı yani. genelde telefonla olur bunlar. duman işaretleriyle, telepatiyle falan olacak hali yok elbet. teknolojik yenilikler mesaj yazma denen bir şey çıkarmıştır mesela. kafasını önüne eğmiş elindeki minik şeye yoğunlaşıp çipçipçip sesler çıkaran biri muhtemelen mesaj yazıyordur. yazmak daha kolay gelebilir bazen. konuşma anındaki ses tonları ipucu vermez. veya daha ucuza geliyor ne biliyim. bu konuda pratik bir bilgim yok.