0
BEKLiYORUZ, HER ŞEYi
Bugün iş çıkışı metroyu beklerken aklıma gelmedi, metroya son binen vatandaş rahat bir nefes alıp kapının yanındaki tutunma aletine elini temas ettikten sonra dışarıda kalan vatandaşlar vardı. Onlar yeni metroyu beklemek zorunda kalmışlardı. O an geldiğini zannediyorum. Hareket ettik biz, onlar beklediler.
Onlardan önce de ben, biz bekliyorduk. Gelmesini trenin gitmeyi istediğimiz durağa. Varmak için en yakın b noktasına, yola koyulduğumuz a noktasından. insanoğlu hayatı boyunca az ya da çok hep bekliyor, bekliyoruz. Bir şeyleri, birilerini. Ama hep. işe giderken otobüsü, minibüsü ve ya metroyu. Karşıdan karşıya geçmek için yeşili kırmızıyı. Yaya kaldırımında yürürken yol verdiğimiz vatandaşın geçip, yolumuzu açmasını. işe vardıktan sonra mesai başlamak için eğer erken geldiysek, soluklanmak için. Bekliyoruz, her yerde bir bekleyiş hakim hayatımıza. Sanki ilk fark eden kişi yazmış gibi bir yazı ortaya çıkmaya başladı. Ama benim derdim bundan duyduğum rahatsızlığı dile getirmek. Çünkü o kadar zamanımızı yiyen bu eylem, bu bekleyiş karşılığında elimize geçen şeyden memnun olduğumuzu kimse söylemesin.
Hep bir ekgiblik, bir yarım kalmışlık yok mu. Bir yerde bir yanlışlık, "bu böyle olmayacaktı, olmamalıydı" hissi yok mu. Var değil mi, hem de nasıl. nedeni ne peki bunun, bu saçmalığın. Yaşadığımız hayatın verimli kullanılabilecek süreleri aşağı yukarı belli. Bu süreleri de bekleyerek harcamak, ne bileyim resmen çöpe atmak. Bu işte bir gariplik var sanki, bir yanlışlık var. insan hayatı boyunca bir çok hata yapar ki bu hatalar olmasa olgunlaşma denen süreç doğru işlemezdi. Bu başka bir tartışma konusu olarak dosyası açılana kadar beklesin. Neyse, dedik ya hata yapıyoruz, yapalım da. Ama arkadaş beklemek ya da bir şeyleri beklemek zorunda olmak nedir ya, ben bunu anlamıyorum.
Sevmek için beklemek gerekiyor, sevilmek için beklemek gerekiyor. Yaşamak için beklemek, ölmek için bekleyip yaşamak. Hastalanmak için bile mikroplar vücutta bir süre bekliyor ki iyileşmek için daha çok beklemek gerekiyor bazen. Mutlu olmak için beklemek, ulan üzülmek için bile haberimiz olmasa da bazen beklemek zorundayız. Beklemek, beklemek. Devlet dairesindeyizdir, bir kapıda beklemek için önce başka bir beklememiz gerekir. Biz beklerken normalmiş gibi, devran dönmeye devam ediyor. Ne güneş bekliyor bizi ne de zaman yavaş akıyor bize hürmeten. Biz anca bekleyelim, elimizde olanı kaybetmeye devam edelim, farkında değilmiş gibi. Ama her an rahatsız olarak bu bekleyişten.