biralarımızı alıp kapı önündeki masaya çıktık . Bi saat kadar takılıp içeri geçtik hava da baya serinlemişti.
Odaya ilk kez giriyormuşum hissine kapıldım biraz heyecanlanmıştım. Orası basit bir pansiyon odası değildi
Sanki dünyanın en güzel yerinde bubble odamızdaymışız gibi hissediyordum. Hafif sarhoştum belki. Odanın tavanında gökyüzünü görüyordum . Gökyüzü yıldızlarla kaplıydı. Şöyle bir yerdeydim
http://www.imgim.com/b155...b4-a15e-dd779f03d9ba.jpeg
Yatağın ucuna oturdum. Serdar tvyi açtı.
Aa bir şeyi unuttum dedi cebinden ipe benzer bir şey çıkardı. Nedir bu dedim. Aşk bilekliğiymiş sana aldım dedi.
+Neymiş o takınca aşık mı olunuyormuş
-hayır bileğine bağlıyorsun kopup düşünce uğur getiriyor aşkın ömürlük oluyor falan filan öyle uydurma bir şey ama hoşuma gitti aldım. Ayak bileğine ya da kola takılıyormuş. Sevmediysen takma
+gülümsedim hayır sevdim dedim. Ayak bileğime takarım.
-dur ben takayım
ipi ayak bileğime bağlamak için yere oturdu. Ayağımı kendi dizinin üstüne koydu. ipi bağlıyordu. O an onu dikkatle izledim. ilk yakınlaşma için benim zevkime göre tabi bundan daha erotik ve güzel bir şekil olamazdı.
ipi bağladıktan sonra ayağımı öpüp yüzüme baktı. Ayağımı öpmesi çok ama çok hoşuma gitmişti