+4
Nur-“Çekinme çocuğum ye. Sen gençsin daha. Çok yemen lazım.” Aklıma nedense anneannem geldi. “Gençsin sen oğlum al ye ye.” diye yemek dayattığı günler geldi. Ben de dediği gibi yemeğe gömdüm kafamı.
Bir an bir gözlerim karardı yine. Biraz gözlerimi ovalayım dedim ve gözlerimi açtığımda ayakta yine ormanın sonunda kaldığım yerdeydim. Lan neresi burası çıldıracağım ya. Ne güzel yemek yiyordum. Şimdi ise yine ormanda ne olduğu belirsiz bir yerdeyim. Açlıktan herhalde. Birkaç kez kendimi tokatladım ama yok. Çıkamıyorum. En iyisi ormanın sonu uçurum olmayan bir çıkışını bulmak. Atlamak da aklımdan geçti ama yapmayı istemedim nedense. Ne olur ne olmaz. Hayal aleminde kapana kısıldım ya. Yok yani hayalimi kontrol de edemiyorum ki. Tam tersi yönde ilerlemeye başladım. Dakikalar geçti hala çıkış yok. Garip garip bitkiler yetişiyor burada da. Hayatımda hiç görmediğim bitkiler hayalimde her yerdeler. Sonunda ormanın çıkışını gördüm. Üstelik çimenli yol devam ediyordu. Ormanlık araziden çıkacağım diye sevinirken tam çıkışta kocaman bir şey belirdi. Kedi veya yılan gözü gibiydi. Donakaldım. Hayatımda bu kadar büyük bir göz görmemiştim. Gözü bu kadarsa boyutu ne kadardır. Korkuyordum. Ne olacak bana? Ölüm korkusu bir anda bütün vücudumu sardı. Sanki hayalde değilim gibi. Gözleri iyice kısıldı ve bana doğru bakmaya başladı. Ve sonra o zihnimde bir ses yankılandı. Bu anne dedikleri kişinin sesiydi. “Kimsin sen?” Daha sonra korkudan gözlerimi kapamam ile sofraya geri dönmüştüm.