-
1.
+6Salona vardık. Kaypak koltuğa kurulmuş, utanmasa bağdaş kuracak. Kadir Bey de tekli koltukta oturuyordu. Halis bey de ikili koltukta ev sahibi olmanın verdiği rahatlıkla hafif yayılmış bir şekilde oturuyordu.Tümünü Göster
Halis-“Hoş geldin kızım. Sen de hoş geldin Bir Bine.”
b-“Hoşbuldum efendim.”
Huriye-“Hoşbulduk babacımm. Siz de hoş geldiniz Kadir Bey, Süleyman abi.” Süleyman beni görünce hafiften kemeriyle oynadı. Ağlamak istiyorum ya. Ne günahım vardı bir kızı kurtarmak istemekten başka?
Kadir-“Hoşbulduk kızım. “
Süleyman-“Hoşbulduk. Bir Bine. Unutturma da eve gidince seninle konuşacak bir şeyim var.” Tamam artık tescillenmiş oldu.
b-“Pe peki abi.”
Halis-“Ayakta kalmayın. Buyrun geçin.” iki kişilik koltuğa oturdum, Huriye de geldi yanıma oturdu. Lan babanın yanındayız. Niye yanıma oturuyon? Ayıp lan. Aralarında sohbete başlamışlardı bile.
Halis-“Bir Bine oğlum. Sen ne işle uğraşıyorsun?” Lan bilmiyor musun sanki? Prosedür gereği mi soruyorsun? Hem kız istemeye mi geldik mk. Sadece tanışmaya geldik ki Kadir Bey ve kaypak nereden çıktı. Nasıl anlatsam ki? Kumarhanede çalışıyorum diye mi? Kumarhanede garsonluk yapıyorum mu? ikinci seçenek makul.
b-“Süleyman Bey’in kumarhanesinde içki servisi yapıyorum.” Çok detaya girdim lan. Heyecanlandım. Hay amk.
Halis-“Peki nereden mezun oldun?” Tamamdır. Zurnanın zırt dediği yere geldik. Şimdi gerçeği mi söylesem, yoksa yalan mı? Yok yalan hiçbir zaman işime yaramaz.
b-“Ben lise mezunuyum efendim. Üniversite okumadım.” Kadir bey resmen şahlandı:
Kadir-“ULAN DEYYUS. ULAN HAYVAN HERiF. NiYE ÜNiVERSiTEYE GÖNDERMEDiN LAN ÇOCUĞU?” hah. Kaypağa soru yöneldi. Şimdi cevapla bakalım.
Süleyman-“Babacığım gitmek istemedi ki.” Ne? Ben mi istemedim? Sen demedin mi lan? “Lan üniversite okuyup tüm gün üniversiteli karıları mı gibecen? Bak ben de okumadım işimi kurdum. Sen de okumayıver sana bu kadar boş bilgi yeter.” diye?
Kadir-“ÇOCUK LAN O TABi iSTEMEZ. BiZ DE SENiN BEKAR KALMANI iSTEMiYORUZ AMA SEN KAÇ YAŞINA GELDiN HALA EVLENMEDiN. DEMEK Ki iSTEMEYiNCE DE YAPILABiLiYORMUŞ.” Ahahaha. Konu döndü dolaştı yine kaypağın evliliğine geldi. “BiR BiNE. EN YAKIN ZAMANDA SINAVA GiRiYORSUN ÜNiVERSiTEYE GiDiYORSUN.”
b-“Peki efendim.” Ama sınav tarihi çoktan geçmişti. Yani seneye olan sınava gireceğim.
Halis-“Tatlı yiyelim tatlı konuşalım. Gaziantep’ten çok güzel baklava getirdim. Ağzımız tatlansın.” Hepimize birer tabak geldi bile zaten. Yanında da ince belli bardakta çay. Daha hayattan ne isteyebilirim ki? Bu ne lan? Bütün ağzımda dağıldı resmen. Süper lan. içini de boş bırakmamışlar. Ağzına kadar fıstık dolu. Bu devirde zengin olmak var amk. Resmen tadından sarhoş olduğumu düşünürken:
Kadir-“Kızım, sen ne bölümü okuyorsun?”
Huriye-“Mimarlık okuyorum.”
Kadir-“Ama duyduğuma göre derslerine pek önem vermiyormuşsun.” Huriye kızardı ve cevap veremedi.
Süleyman-“6 tane mi ne zayıf dersi var. Benim yanımda çalıştırıyorum ceza olarak.” Huriye daha da kızardı.
Kadir-“Kızı fazla zorlama. Emanet o sana.”
Halis-“Yoo yoo zorlasın. Hatta ben her gün gönderecektim ama Süleyman ısrar etti normal çalışma saatine göre çalışsın diye.” Huriye kesin kızarmaktan ölmüştür.
Kadir-“Neyse. Hadi bakalım biz kalkalım. Hepimizin işi var zaten.”
Süleyman-“Nasıl istersen babacım, kalkalım.” Lan kaypak. Babanın yanında ne korkak oluyon var ya. Kapıya kadar geçirdiler. Daha sonra iyi günler faslından sonra Kadir Bey bir arabaya, kaypak ve ben bir arabaya bindik. ikimiz de çıktık yola.
başlık yok! burası bom boş!