/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +3
    Ölüm ve Yaşam Diyarı aynı annemle konuştuğum yer gibi. Sağ tarafta bebek ruhlar ve sol tarafta yaşlı, genç, bebek karışık ruhlar vardı. Muhtemelen sağ taraf yaşam sol taraf ise ölümdü. Gerçekten de her ırktan ruh var. Daha önce hiç karşılaşmadıklarım bile. Hatta dinazora benzeyen ırklar, elfler, yarasa adamlar, ejderha kafalı insan tipliler… Akla hayale gelmeyecek her şey var.

    “Lanetlenmek pahasına buraya geldin Bir Bine.”

    b-“Biri benimle konuşuyor.”

    Kim-“O biri dediğin yaşamı ve ölümleri yöneten kişi. Bana ve kız kardeşime ölümsüzlüğümü veren de o.”

    “Saf bir kalbin var demek. Miras ve Kim Styla’da da vardı. Ama ölümsüzlük saflıklarını değiştirdi. Sen neden geldin? Görebiliyorum. Onları korumak istiyorsun. Ork diyarındakileri, Ejderha diyarındakileri, dünyadaki insanları… Ve Kim’i öldürmek istiyorsun.”

    b-“Peki nasıl öldüreceğim?”

    Miras-“Sakın yapma Bir Bine.”

    Kim-“Ben de nerede kaldı diyordum. Geldi yine.”

    Miras-“Bir Bine. Ben de seni zeki biri olarak düşünmüştüm. Ama sen portalden geçerek kurallara ihlal ettin. Lanet ile cezalandırılacaksın.”

    b-“Bu iş bittikten sonra ne yaparsan yap. Önce almam gereken bir cevap var. Nasıl ölümsüz birini öldüreceğim.”

    “Onun ölümsüzlüğünü kendin alırsan o artık ölümlü olacaktır.”

    b-“Tamam o zaman. Ölümsüzlüğünü almayı kabul ediyorum.”

    “Bu ölümsüzlüğü ondan öylece söküp alamazsın. Önce hak etmen lazım. Onun için de Kim Styla ile dövüşeceksin.”

    b-“Dövüşmek mi?”

    “Ork kuralları ile dövüşeceksiniz. Kazanırsan ölümsüzlüğünü alabilirsin. Ama kaybedersen sol tarafa gidersin.” Sol tarafıma baktım. Ölüler var. Yani ölürsün diyor kısaca. Direk söylesene işte ne uzatıyorsun. Off. Sorun yemin ediyorum.

    b-“Kim. Bilerek yenilecek misin o zaman bana?”

    “Yenilemez. Tüm gücüyle sana saldırması lazım. Eğer kazanırsa ölecek. Kaybederse de ne olacağını görürsün.” Birden kendimizi bomboş bir alanda bulduk. Elime birden Koum’un baltası geldi. Tamamdır. Onu yenebilirim. Hissediyorum. Derken fazla hissettim. Onun elindekileri gördükten sonra yenilgimi ilan ettim resmen. Bir elinde Holas diğer elinde de Rolas kabile şefinin topuzu vardı. ikisini beraber mi kullanacak?

    b-“Ciddi olamazsın. Rolas ve Holas topuzunu mu kullanacaksın?”

    Kim-“Uzun süredir elime almıyordum. Anılarım canlandı. Az ork katletmedim bunlarla. içlerinde savaş çıkarttıktan sonra yenilip kaçmış gibi yaptım. Birini Rolas diğerini de Holas aldı ama çoktan kabilelerinin içine fesatlık düşürmüştüm. Zaten iki reis öldükten sonra kabileler arasında kavga çıktı. inanabiliyor musun? Sadece karşı kabilenin şeflerinin ismini yanlış söylediklerini düşündüğü için. Ve bu topuzlar her neslin kanını aldı…”

    b-“Anladık. Çok konuşuyorsun. Senin o kadar açmaya uğraştığın savaş benim birkaç cümleme kapandı. Bunu da biliyorsundur. Seni burada yeneceğim. Ve bu topuzlar da onurlarıyla çarpışacaklar artık.”

    Kim-“Aynı iğrenç orklar gibi konuştun.”

    b-“Lafı fazla uzatma da başlayalım artık. Daha Luka’ya verdiğim sözü tutup Ejderha Diyarı’na döneceğim. Hadi başlayalım.” inşallah kışkırtmam işe yarar.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster