Beyler beni bilen bilir adım Murat. ilkokulluyum. Beşinci sınıfa gidiyorum.
Okul hayatım boyunca arkadaşlarım tarafından hep dışlandım. Bir gün ishal olmuştum. Beden dersi için soyunma odasında sportif kıyafetlerimi giyerken arkadaşım Suat beyaz üçgen kilodumda bir sarılık gördü. O günden beri okulda lakabım taklu Murat. Neyse konuya gelelim.

Matematik dersinde öğretmenim Miktat Kayapınar bir soru sordu bana:

-Bir sayıyı sonsuza kadar bölersek ne olur Murat dedi

- Fiziksel dünyada bu mümkün değildir örtmenim dedim.

Miktat hoca:

-Otur yerine sayı bölü sonsuz sıfıra eşittir dedi

-Olur mu örtmenim dedim

Mikroskobik dünyada bölme işlemi planck sabiti ölçeğine kadar yapılabilir. Zaten kuantum teorisi de bu ölçeğin altında bölme işleminin mümkün olamayacağını söylemektedir. Ancak bu yaklaşım mutlak bir sonuç olarak düşünülmemelidir. Matematiksel olarak düşünürsek Zenon’un sonlu uzay bölgesinde bölme işlemi yapabilmek için fiziksel bir araca ihtiyacı yoktur. Ya da uzayın kuantize edilmiş olması gibi bir engelle karşılaşılmaz. işte matematiksel dünyada nesneler soyut olarak düşünüldüğü için bu işlem yapılabilir. Ama fiziksel dünyada işler bu şekilde yürümez dedim.

Öğretmenim durdu:

-Aferin lan sana amın feryadı. Biliyor musun senin çok gelişmiş bir beynin fakat hiç gelişmemiş bir kalbin var dedi.

Bu lafı gururuma yediremedim. Sonra öğretmenimi dayıma dövdürttüm.