halkın kimseye borcu yok ama siyasetçilerin, güç odaklarının halka olan çok büyük borçları var. millet, halk her şeyini veriyor ama halk sadece birilerinin işi düştüğü zaman akla geliyor. halktan robot gibi oy beklemek yerine halkın desteğini sizler kazanmalısınız. halk üzerinden değil, halkla birlikte yönetmelisiniz. tabi milletimizin de suçlu olduğu pek çok nokta var ama neticede cehaleti övenler, yaygınlaştıranlar, halkı sadakalara bağımlı hale getirenler de halkı kullanananlardır... x partisine oy verdi diye gariban, cahil adamları eleştirmek yerine okumuş etmiş olup da sınıfsal olarak halkına yabancılaşan ve siyasi elitlerin eteğine tutuşanları, onların propaganlarına gönüllü katılanları eleştirmek gerekir. yoksa hangi partiden olduğu farketmeksizin siyasetçiler de çok iyi biliyor ki millete rağmen o rantı avuçlayamazlar bu yüzden milleti kimlikler ve boş siyasi görüşler üzerinden bölüp ekonominin, gelir adaletsizliğinin konuşulmasını engelliyorlar. dün iyi dediklerine bugün kötü diyebildikleri siyasi görüşlere göre hem de... siyasi makamları da kendi aralarında bölüşüyorlar ki her birinin bu siyasetçilere sağlayacağı rant alanları var. iktidar veya muhalefet olmaları önemli değil. burada milletin artık avrupa milletleri gibi bilinç sahibi olmaları gerekir, kendi çıkarları ile siyasetçi çıkarlarını örtüştürmeleri gerekir. bunları da sadakalarla, ideolojik tatminlerle değil ekonomik, sosyal ve demokratik haklarla yapmalılar.