bedelli askerlik

güzel edebiyat dönüyor üstünden. bedelli edebiyatı diye ayrı bir alt dal üretir yazılanlar. kendisi vaktinde ama uzun ama kısa dönem gitmiş olup başkalarının da aynı vaziyetlere katlanmasını reva gören sado-mazolar mı dersin, aynı şekilde askerliği yapmış olup ben uğradım başkası uğramasın bir problem yok yapılabilir diyenler mi dersin, yoksa kapı gibi bir straw man yapıp işi şehit konularına çeken ilgi huurları mı dersin her cinsten adamın yorumu var mesele üzerine. kimi gerizekalılara görse bunu yapmayı her tercih eden otomatik zengin çocuğu oluyor öte tarafta bakıyorsun ineğini, motorunu satan tipler faydalanmak için. ne kadar çok vatan millet sakaryacı rambo varmış aramızda. şu iş sadece ve sadece muhatablarını ilgilendiren ve gereği görüldüğü için çıkarılan harici kimsenin de kuyruk acısı hissetmemesi gereken ve haddiden fazla büyütülen basit, gibik bir olay. sürekli aynı yere çekilmesinden gerçekten gına geldi artık. kiminin canından faydalanıyor devlet, kiminin parasından bu kadar basit. eşitlik adalet anlayışınız ölümden geçiyorsa hepimiz ölelim içiniz rahat etsin. bedelliden faydalanıcak olup da işi iyice rezilliğe döken tipleri hiç söylemiyorum onlar iyice insan artığı moduna girmiş tipler.
hak tanındı, faydalanan faydalanıcak nokta. yok twitterlar, yok cimerler yok parası artsıncılar, yok o öldü sen para verdin bu nası adaletciler alayının dıbına koyim.
fanatik karşıtlarıyla takunu çıkaran taraftarlarını birbirlerine gibtirmek lazım ki bi rahatlasınlar. çıktığı her dönem aynı geyik