+3
Uzun zamandır bim markette kasiyerlik yapıyorum. Kurban Bayramı'nda bile geldiğim şu basık mekana rağmen ara sıra müşterilerin yaşadığı ilginç durumlar olmasa gerçekten mazoşistlikten farklı bir şey değil. Neyse konuyu saptırmayayım. Evden sinen kurban kokusunun verdiği o tuhaf kokuyla beraber kalktım yatağımdan. Barış Manço'un Bugün bayram erken kalkın çocuklar.. şarkısı çınladı birden kulağımda. Kalktım ve hemen duşumu aldım. Normal olmayan bir heyecanla saçlarıma ufak bir perma yapıp, hemen jean ve tuniğimi giyip dışarı çıktım. içimden bi ses bu heyecanın yersiz olduğunu söylesede hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacaktı. Yerdeki su birikintisiden birden kendimle baş başa kaldım. Bir tunik bu kadar mı yakışmazdı insana.. Bildiğim 12 yaşında bir velet gibiydim. Işık süzmeleri bedenimden yansıp gözüme geliyordu. Ne vardı dik yürürken ayakkabı bağcığım çözülse de , baktığımda ayakkabımı göremesem.. Geldim ikinci evime, oturdum kabinime.. Saat 11'e kadar ufak bir kıpırtı dahi olmadı . Yaşlı teyzelerin hayallerini kaplayan o saçma tencere ve tavalar , 15 tl'lik ayakkabılar, gdo'su yüksek , mısır şurubuna boğulmuş gofretler ve tatlılar. Bütün bunlar yaşam sevincimi düşürsede , o saçma his henüz bir yere gitmemişti. Ve evet, bimde pek rastlanılmayan o sahne birden canlanmaya başladı. 16-17 yaşlarında bir genci kestirdim gözüme . Etraftaki teyzelere, dayılara dikkat ede ede rafın önüne geldi. Son bir göz gezdirmeden sonra kulak temizleme çubuğunu seri bir hareketle kaydırıp malum eşyayı eline aldı. Etrafından dolaştırıp direkt avucunun içine aldı. O bahsettiğim içinde ufacık teflon olan ve tamamen kitle katlidıbına münhasır olarak üretilen 15 liralık tavayı eline kapan bir gençte onun arkasından kıs kıs gülüyordu. Gençliğinde bu adrenalin patlaması olarak gördüğü olayı balon yapıp uçurarak sonlandırdığı o çılgın gençlik anılarını hatırladığı parlayan gözlerle olayı seyrediyordu. Ve o an geldi. Son teyze de para üstünü alıp fişi beklemeden gitmişti. Genç adam geldi, cep telefonundan wp ye girip. En üstteki kişiye Abin arkamda, sabahtan beri kıs kıs gülüyo. Napıcam bilmiyorum. Direkt alıp çıkıcam ... Yazdı ve teyzeyi sollayarak hemen geldi. Suratıma bile bakmadan 50 lirayı uzatıp hemen ben durun o büyük boy bile demeden kocamanpoşete ufacık kutuyu atıp hemen koşarak uzaklaştı. Arkasından hemen kızın abisi koştu . işte şimdi sıçtın genç adam dedim içimden. Bıçaklar falan diye beklenti içinde heyecanla beklerken, aniden rüzgar gibi koştu ve çocuğun arkasından bağırdı. Hey genç biladerim. Az once çöp kutusuna fiş yerine para attın dedi. Çocuk korku ve heyacanın verdiği hızla teşekkür edip oradan kaçtı. Ama ben görmüştüm bile ... izmir erkeğinin modernlik ve hoşgörü dolu bir örneğini daha seyretmiştim. Ve dünya böyle güzel yürekli insanların hatrına dönüyor diye düşündüm. Bu güzel adamın poşetinin içine pembe bloknotun üzerine yazdığım numaramı bir çırpıda atıverip tavayı koyduğu poşetin içinde olduğuna emin olduktan sonra iyi günler deyip arkasından uzunca bir süre baktım. Cevap verin a dostlarım, ben bu izmir Beyefendisi'ne aşık mı oluyorum yoksa...