istanbul Üniversitesi iletişim Fakültesinin dekanı. Fakat iletişimsizlik nasıl olurun örneği. Her şeyden önce sığındığı ( yarandığı ) kişi ve kişiler zaman içinde yanından kaybolunca hiçbir şeyi kalmayacak sözüm ona profesör. Şimdi birazcık icraatlerinde bahsedeyim. Dekan olduğu ilk günden itibaren fakülteyi muhteşem hale getireceğim deyip, tarihinin en dip noktasını göstermiştir. Fakülte içinde kendine kurduğu 10-15 kişilik ajan ekibiyle taht oyunları oynamayı ve çıkarları doğrultusunda hareket etmeyi sever. Haksızlık yapmak bünyesine işlemiş bu adam karşındaki insanı dinlemeden itham edebilme potansiyeline sahiptir ayrıca. Profesörlerin Klagib ego tatmini içinde yağcılık yapan yardakçı takımını iyi seçmiştir. Görüyorum ki iyi yalanıyor. Helal, süper, devam. Nice nice doçentleri, araştırma görevlilerini hatta öğrencileri bile sahtekar ve hipnotize edici konuşmaları ile bağlayabilme özelliğine sahiptir. Eğer bu adamın çatısı altındaki bir fakültede yüksek lisans falan da yapacaksanız, ALES , okul puanı veya yokdil gibi "salak" sınavlar çokta önemli değildir. Binaenaleyh ona yardakçılık yapmak, pohpohlamak gibi zor sınavlar sizin lisansüstü kaderinizi belirleyecektir. Eee esas üzücü olan şu ki baş neyse sonda o olur cümlesine hitaben bu bencilliğin, hoşgörüsüzlüğün ve sahtekarlığın tüm fakülteye sirayet etmiş olmasıdır. Yıllardır kullanılan ve de depreme dayanıklı olup olmadığı bile şüphe edilen vergi binasından hallice iletişim fakültesine, geldiği ilk günlerde kendisine kraliyet dairesi yapacak kadar da bonkör, eli açık, gönlü tok bir insandır. Bunların parası nereden mi karşılanıyor? soruları sormayın çok kızarım. Gelenek haline gelen iletim gazetesinin aylardır basılmamış olması? Hmmmm yoksa 400 lira stajyer öğrencilerin maaşlarının 320 lira gibi komik bi rakama çekilmesi uuuuuu. Her neyse her ne taksa... Haram zıkkım olsun. Mal degil bu maneviyat haram zıkkım olsun sana ve size. Bu fakülteyi ilimden, bilimden, tartışmadan uzak hale getiren tüm yardakçıların ve onların başının başı yanar inşallah... Ne desem boş o yine bildiğini okur. Helal paşam, yolun açık olsun...