-
76.
+2Kapıyı açtığımızda içeriden dışarıya doğru bir sıcak hava dalgası karşıladı bizi. Oda kocaman ve içeride bunaltıcı bir sıcak vardı. Sıcağın nedeni odanın içinde yanmakta olan kocaman meşale olabilir. Odaya tamamen girdik ve kapı sıcak rüzgardan kapandı. Tennis ince bir çığlık attı. Ben korkmuyordum. Daha çok merak ediyordum. Biraz etrafı dolaştıktan sonra yerde pilleri gördüm. Hemen yanlarına gittim ama piller çok sıcak. Dokunamadım. Pillerden biri patlamış, diğeri de ezik büzük kalmış ama hala kullanılabilir. Sonra ileride el atarisi gördüm. El atarisi mi? Bu dünyada mı? Atari'nin yanına gittim ve elime aldım. Atari sıcak değil. Ve sapasağlam. Sadece pili yok. Yoksa bu yüzden mi istemiş?Tümünü Göster
Rya-"Onlar ne öyle?" Yerdeki pillere bakıyordu.
Rıfat-"Onlar bahsettiğim piller."
Rya-"Bunlar mı elektrik dediğin şeyi hapsediyor."
Rıfat-"Bunlar artık çalışmaz. Bozulmuş."
Tennis-"Elindeki ne?"
Rıfat-"El atarisi. Bayağı eski bir alet. Bizim diyarda oyun oynamak için kullanılırdı."
Rya-"Bununla nasıl oynanıyor ki? Fırlatıyor muyuz?"
Rıfat-"Hayır. Pilleri olsa gösterirdim. Ama bu buraya nereden gelmiş?"
-"Sonunda gelmişsin. Pilleri düzeltebildin mi?" Arkamızda bir şey konuştu.
Tennis-"Rya. Korkutmasana. Sesini inceltmen hiç komik değil."
Rya-"Ben bir şey yapmadım."
Rıfat-"Sesi siz de mi duydunuz?"
-"Arkanızdayım." Meşalenin tarafından geliyordu. Arkamı dönmeye korkuyorum. Karşıma ne çıkacağı belli değil.
Tennis-"Biri artık arkasını dönsün. Ben korkuyorum dönmeye."
Rya-"Ben de."
Rıfat-"Yani yine bana kaldı." dedim ve yavaş yavaş arkama döndüm. Arkamı döndüğümde yanan meşaleden başka bir şey yoktu.
Rıfat-"Kimse yok"
Rya-"Ben bir ses duymuştum ama."
Tennis-"Ben de. Acaba meşalenin arkasında bir yerde mi? Oda kocaman ne de olsa."
-"Buradayım." Dedi ve meşaledeki ateş şekil almaya başladı. Korkudan kımıldayamıyorum. Aslında bunlara alışık olmam lazım ama yine de vücudum hareket etmiyor.
Rya-"Bir şeyler oluyor. Gitmeliyiz."
Tennis-"Zarar verecek gibi durmuyor. Zarar vermek istese yerini söylemezdi." Biri telaşlı, biri ise sakin. Ben ise korkudan hareket edemiyorum. Ateş son şeklini de aldı. Bu bir tür kuşa benziyor. Düşündüğüm şey mi bu? Anka mı? Neden korkuyorum? Beni buraya çağıran o ama korkan kişi benim. Acınasıyım.
Anka-"Sonunda geldin. Arkadaşlarını da getirmişsin. Bir dakika." dedi ve kafasıyla bana yaklaşmaya başladı. Rya önüme geçti ve:
Rya-"Rıfat'a zarar vereceksen önce beni geçmen lazım."
Anka-"Hedefim herhangi birinize zarar vermek değil. Yalnızca ondan garip bir koku yayılıyor." dedi ve kafası Rya'nın üstünden geçerek bana ulaştı. Yere düştüm. Korkudan geri çekilmek istedim. Ama çekilemedim. Kaçamayacak kadar korkuyorum. ilk baş bir iki kere sıcak hava dalgası geldi ve sonra hızla kafasını geri çekti.
Anka-"Leş gibi ejderha kokuyorsun."
başlık yok! burası bom boş!