+5
Destanı okumak istemeyenler son üç cümleye ışınlansın, uğraştırmayın adamı.
Sevgili liseli kardeşlerim! Bugün burada alkol nasıl tüketilmemelidir sorusunu irdelemek üzere bulunuyoruz. Yirmilerinin ortasına demir atmış ve bugüne kadar her türlü keyif verici maddede sınırlarını gayet iyi ayarlamış bir amcanız olarak söylemeliyim ki; içtiğiniz şeyin ne olduğunu bilmiyorsanız içmemelisiniz. Seneler evvelinde “ulan bi büyük rakıyı tek gömsem nolur ki” şeklinde başlayan deneysel hareket ile midesini banyo fayanslarında bıraktığından sonra alkolden kusmuşluğu bile olmayan bu amcanızın acınası hikayesi geçen pazartesi bir parkın kenarında başladı. Yirmi küsur yıllık şu ömrümde can sıkıntısı olarak zırt pırt aşık olmayı alışkanlık haline getirmiş sizler gibi bir insan evladıydım. Çok değil bir hafta kadar öncesine kadar arkadaştan öte olmadığım, fakat son zamanlarda “dur bi seveyim” fikri ile hareket ettiğim müstakbel yengeniz ile tartıştığım bir akşam her keko gibi parka oturmuş, sevgili kuzenimin ispanyol sevgilisinden aldığı ve bask bölgesinde hayli meşhur olan kalimotxo adlı bir şarap tarifinin denemesini yapıyordum. ilk tavsiye; bu gibtiri taktan tariften uzak durun. Tarif bile değil gerçi amk. Şarap ve kola. Bu iki içeceği yan yana telaffuz ettiğim anda anlayabileceğiniz gibi, hayatımda tattığım en gereksiz en taktan lezzetlerden biri. içilmesi mümkün olmayacak derece iğrenç şarapları tüketilebilir kılacaktır fakat üç lira fazla verin gidin içilir şarap alın amk. Her neyse. züte giren şemsiye diyerek yine de bu taktan şeyi içmeye devam ettim. Kuzenim M.Y. ile iki şişe şarap ve bir buçuk litre kola içip midemi, böbreklerimi ve biraz zorlama olsa da dengemi zaten gibmiş bir haldeyken B.Ş. kod adlı lüzumsuz bir arkadaşın elinde damacana ile çıkagelmesinden sonra işlerin rengi değişti. huur çocuğu ile aramızda imzalanmış sorgusuz teslimiyet anlaşması neticesinde daha evvel benim de kendisine sık sık yaptığım gibi ne olduğundan bihaber olduğumuz bir karışımını önümüze koydu. Böyle sulandırılmış rakı beyazına yakın bir renk, bildiğiniz beş litrelik su damacanasının içinden bize bakıyordu. Burada en önemli uyarıyı yineliyorum; Ne içtiğinizi bilmiyorsanız içmeyin. Zaten çakırkeyif iki bünye olarak B.Ş. nin getirdiği bu damacanayı pek fazla sorgulamadan içmeye başladık. Emin olduğum tek bir şey var o da kesinlikle votka vardı içinde. Tadını kolaylıkla seçiyordum. Onun dışında oldukça tuzlu ve hafif de mayhoş bir aroma aldığımı hatırlıyorum. Bir yandan içiyoruz bir yandan da laf lafı açıyor tabi derken gibtiğimin damacanasını yarım gördüğümü hatırlıyorum. Ondan sonrasında ise tüm hikaye kopuk kopuk. Sonradan öğrendiğime göre kendi getirdiği neidüğü belirsiz şeyden içmemiş olan B.Ş. kod adlı teröristin arabasına binerek deniz üstü köpürür söylediğim bir an var kafamda. Sonra bir kopukluk. Arabadan iniş. ismi lazım değil bir siyasi parti broşürü ile halvet olmaya çalışan kuzenim. Kopukluk. Yeni sevdiceğimin evinin önü. Kopukluk. Binanın altında doksanlar modasına uygun bir itici aşık gibi yine deniz üstü köpürür söylemem. Kopukluk. Binanın onun binası olmadığını ve yan binanın önünde türkü çığırdığımı fark etsem de ortada hiç öyle bir muhabbet yokken oraya taşınmıştır diye düşünmem. Kopukluk. Deniz üstü köpürürü yarıda kesip kuzenimin M.Y nin tavsiyesi üzerine ne alakaysa yerli plakayı söylemeye çalışmam. Kopukluk. Birinci kattaki teyzenin ya da amcanın bize kovayla su atması. Kaçış. Çimenlere uzanma. Kusuş. Dönen yeni dünya. Kopukluk. Aslan yüreğimle kızın aranması klasiği ve kopukluk. Ertesi sabah hakikaten de kızın evinde uyanmış olmamı, hatun kişi eli bile tutmamış ezici çoğunluk nihai bir zafer olarak görecek olsa da, ömründe bir kez olsun bir dişi ile beş adımdan fazla yakınlaşmış olan her adamın kabul edebileceği gibi, sabah kızın oturma odasındaki çekyatta üstelik gece üstüne örtülmüş pikeye kusup uyumaya devam etmiş olarak uyanmak apaçık bir mağlubiyetten fazlası değildir. Şansın yüzüme güldüğü tek an, kızdan önce uyanmam tüm yaşananları “ben sana yeni bi pike alırım ya ehehehe” diyerek telafi etmeye çalışma imkanımın olmasıydı. Gerçekte ise erkenden kalkıp rezilliği görüp ben kalkıp kendi kendimi temizleyene dek yatmaya karar vermiş olması ihtimali kadar neye utanılır bilemiyorum. Sevgili kardeşlerim, yeğenlerim, biladerlerim. Sözün özü; ne içtiğinizi daima bilin. bine sordum söylemiyor hala. Er geç söyleyecek, editleyeceğim.