efkarlı kedi

hiçlikten başlayıp sonsuza giden bir nehir.
zaman.
binlercesinin arasında akıntıya ters yüzmeye çalışan küçücük bir japon balığı.
hayat.
diğerlerinin aksine yüzmeyi sonradan öğrenmiş.
tecrübe.
japinin diğerlerinden eksiği kuyruğu. hep en arkada; yetişmeye çalışıyor.
bir gün kuyruğunun çıkacağı hevesiyle hırsla ileri atılıyor her seferinde.
o ne kadar güçlü atılırsa nehir onu daha fazla, hep daha fazla geriye atıyor. yoruluyor.
yumurtadan beraber çıktığı balıklar, o bembeyaz kuyruklarını çarparak hızla ilerliyor. japi hep arkadan bakıyor. gece uyurken kırmızı kulaklığını takıp evg dinliyor.
balıklar duyamaz derler ama o her şeyi duyuyor.
kulaklarıyla değil.
kimi zaman bir ağlayan bir kız çocuğunun sessizliğini duyuyor.
kimi zaman annesi tarafindan terk edilen yavru kedinin çaresizliğini..
japi yavaş yavaş boğuluyor.
yaşamak için tek yüzgeciyle yardığı dalgalar onu içine çekiyor.
hic sesi çıkmıyor japinin. ne kadar bağırırsa o kadar çabuk dibe ulaşacağını biliyor.
yanında kalan bir tek kırmızı kulaklıkları.
bitiyor.
acıtıyor.