Dünya üzerinde ki paranın büyük bir kısmı küçük bir insan topluluğun elinde ve bu para tek başına o topluluğun insan kontrol etmesinde yeterli değil. Bir insanı kontrol etmenin belli başlı yolları vardır. Bilinçli algı yönetimi ya da bilinçaltı algı yönetimi. 7.44 milyar insan ve 4 bin küsür din ve mezhep varken bu kadar insanı din çatısı altında yönetmek imkansız olurdu değil mi? Peki hepsini bir din altında toplayamıyorsak ne yapabiliriz? Dinleri ortadan kaldırsak? ilahi dinleri ortadan kaldırmakta zor olurdu değil mi? O zaman ne yapabiliriz? Şöyle düşünelim. Dinler ne zaman anlam kazanırlar. Tabiki insan kaynaklarıyla. Din insan içindir, insanda din için. Ama bilinçli bir insan modeli var olduğu sürece din varolacak, bu bilinç herkeste farklı olduğundan dolayı bu insanlar asla tek bir din altında bir araya gelmeyecek ve kaynak kontrolüne girmeyecektir. O zaman bilinç. Kilit nokta bilinç oluyor.

Peki insanların bilinçlerine nasıl müdahale edebilirler. Propaganda ile mi? imkansız. Belki de insan sadece mantığıyla haraket etmiyordur. Evet insanlar üzerinde yapılan araştırmalar insanların çok büyük oranda duygularıyla çok az orandaysa mantığıyla haraket ettiklerini göstermişir. insanların duygularını ise bilinç altını ele geçirip yönetebilirsiniz. istediğiniz tepkiyi vermelerini sağlayabilir hatta onları gelecek 50-100 yıl icin programlayabilirsiniz. Bunu bilen bu akıl subliminal ve diğer telkinlerle bilinç altına oynuyor. Özellikle z kuşağına. Çünkü teknolojiyle en iç içe olan bu z kuşağını yönetmek demek, en az 70-80 yıl daha yaşacaklarını düşünürsek bugün 2100 yılını kontrol etmek demektir. Peki bunu nasıl yapıyorlar. Oynadığın oyundan izlediğin dizilere, takip ettiğin youtuberdan müzik kliplerine kadar aklına sosyal medyada gelen her şey isteyerek ya da istemeyerek bu amaca hizmet ediyor. Din-devlet ve değerler algısının altını çürütüyorlar. Fark ettiysen yeni jenerasyon dininden, devletinden ve diğer değerlerinden bihaber büyüyor. Tek derdi para ve cinsellik olan bir toplum düzeni çekiyorlar. insan bilincine reset atıp bu kaynağı tamamen kontrol ettiklerindeyse ne dinlerin ne devletlerin ne ailenin ne de başka değerlerin bir önemi kalmayacak ve bu kaynağa istediklerini yaptıracaklar.

Asıl sorun şu ki yönetilen bu insan kaynağı kendi aklıyla ve iradesiyle yaptığını zannedip aksini söyleyenlere köpek gibi saldıracak.

Unutmayalım bir insanı kandırmak, onu kandırıldığına ikna etmekten çok daha kolaydır.