0
Şimdi yukarıdaki mealinden hareketle, bu ayetin nasıl oluyor da Türklere işaret ettiğine bir bakalım:
ilk başta ifade edelim ki; Türklerin uzun asırlar boyunca islam’a yapmış oldukları hizmetlere, özellikle de Haclı Seferlerine karşı duruşlarına, mukaddes islam beldelerine yapmış oldukları hizmetlere ve bilhassa uzun asırlar boyunca bu beldeleri korumalarına, islam sancağını uzak diyarlara kadar taşımalarına bakarak, birçok islam Bilgini, ayette geçen kavmin ancak Türkler olabileceğini kabul ve ikrar etmişlerdir. Bunlara göre; Araplardan sonra islam’ın temsilciliği Türklere geçmiş ve Türkler bu görevi uzun yıllar hakkıyla yerine getirmişlerdir. Dolayısıyla Mâide Suresi’nin 54. ayeti, hiçbir kuşkuya yer vermeyecek biçimde Türkleri işaret etmektedir.
Bu türlü düşünenlerin başında Kürt kökenli iki Türk âlimi gelmektedir ki; bunlardan birisi Vâni Mehmet Efendi, diğeri de Bediüzzaman Said-i Nursi’dir. Kendisi de Nur Cemaati mensubu olan Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı bunları uzun uzun anlatır kitaplarında. Elmalılı M. Hamdi Yazır, Celal Yıldırım ve Ömer Nasuhi Bilmen gibi bazı Türk islam âlimlerinin de aynı görüşte olduğu ifade edilmektedir.