o saydıklarının hepsi 1918 öncesi elden çıktı. Yaklaşık 4 milyon metrekare abdülhamid, 4 milyon metrekare ittihatçi yönetim kaybetti. benim bahasettiğim şehirler lozanda elden çıktı. Biz lozana istiklal harbini kazanarak gitmedik mi ? Galip devlet statüsünde masaya oturmadık mi ? beni sağ çomarla karıştırma, Abdülhamidin kaybettiği yerleri gayet iyi biliyorum. Ben sadece galip olarak gittiğimiz lozanda neden buralardan vazgeçtik onu soruyorum ? 12 adaları sormuyorum çünkü 1911 de çıktı elimizden ama meis adasını soruyorum mesela lozanda çıkan, ya da izmirden ışıkları görünen adaları soruyorum. Ben kalkıp abdülhamid dönemi başarılıydı ittihat ve terakki dönemi başarılıydı demiyorum. Bunlar en başarısız dönemlerdi son 150 yılın ancak lozanda başarısızdı ondan bahsediyorum. Galip olarak gittik orta yolu bulup geldik. yunanlılar 300 bin hane yaktı anadoludan çekilirken neden savaş tazminatından vazgeçtik lozanda ? bunu soruyorum mesela ?

Bunlar şuan oturduğumuz yerden değerlendirecek kadar kolay şeyler değil. Bir şey talep etmek için yaptırım gücün olması gerekir ekonomik askeri anlamda. Şöyle bir durum var biz oraları talep edersek alacak güce sahip olmamız gerekir. Sorun şu ki ülkenin tek kuruş meteliği kalmamış yıllarca savaştan savaşa koştuğundan nüfus erimiş erkek sayısı düşmüş gençlerin hepsi ya ölmüş ya da sakat kalmış. Halk uzun yıllar savaşmaktan açlık sefaletten bıkmışken bu bölgeler için yeni bir harekat düzenlenemezdi çünkü ülkenin kaderi pamuk ipliğine bağlıydı. Yine de kaybedilmesi eksi mi yazar eksi yazar, başarısızlık mıdır? Başarı olmadığı kesin başarıszlığın seviyesi tartışılır. Ama bahanesi olan bir başarısızlık. hangi silahla savaşılacak hangi parayla mermi üretilecek hangi parayla asker beslenecek ülkede hangi fabrika(zira sayısı 0civarı) bunları sağlayacak. Bu bilgileri karşı devletlerde biliyordu tabiki de. O yüzden koparabildikleri kadarını kopardılar. Haklı olarak ben olsam ben de öyle yapardım