irkilerek kalkıyorum. nedense bu dönüşü uykumda bile hissediyorum. okula geldiğimizi anlıyorum.
okul beyazlara bürünmüş. kapının girişinde aybüke beni bekliyor.
kırmızı bir atkısı kırmızı bir şapkası var. üstüne kahverengi deri montunu giymiş. şekerli bir parfüm kokuyor. koluma giriyor.

aşkımmm seni çok özledim diyor.
Önce yüzüne sonra omzuna arkasından belinin kıvrımına bakıyorum.
bu benim özel bir bakışım. kızları erittiğini baştan çıkardığını düşünüyorum nedense. beresinin üstünden saçlarını kokluyorum.

hayat güzel.

elini tutuyorum aşağıya iniyoruz. metruk bir binanın önündeki terk edilmiş bir minibüsün arkasında giriyoruz. bir sigara yakıyorum o beni izliyor.

içeride okunan istiklal marşının belli belirsiz sesini duyuyoruz. istiklal marşı bitiyor. hadi diyorum beraber çıkıyoruz. bekle diyor. ne oldu diyorum.
dudaklarım dudaklarıyla buluşuyor. kendini vucuduma yapıştırıyor. 1 dakikaya yakın bir şekilde öpüşüyoruz.
hadi diyorum. nesquick kahvaltılık mısır gevreği üzerine içilmiş winston kırmızının kadınları baştan çıkartan bir etkisi olabilir. notlarıma ekliyorum.

elimi arkadan gösteriyorum tutuyor. beraber okula giriyoruz.

elimizi birakiyoruz.
aybükeyi sınıfına bırakıyorum. sınıftaki gebeşlere göz dağı veriyorum. kaşımı çizdirsem iyi olur. kendi sınıfıma geçiyorum.
sağ en arka sıranın 2 önündeyim. kafamı sıraya koyuyorum odunsu bir koku var. nefesim sıranın verniğine vurdukça yüzüme nem geliyor.
gözlerimi kapatıyorum.