1. 1.
    +3
    küçücüktük kimseyi umursamazdık ben merkezli yaşardık hayatı.. başkalarının bizim yanımızda olması, dediklerimizi onaylaması hiç önemli değildi.. sadece kendi içimizdekini söyleyip atınca mutlu olurduk başkalarına ihtiyaç duymadan. çünkü bizler o zaman küçüktük; kirlenmemiştik.. zaman geçti birilerini tanıdık. tanıdıklarımız bizi onaylamaya başladı. bizi onaylanlarla birlikte olup eğlendik. onlarsız olamayacağını düşünmeye başladık. sanırım büyüyorduk... büyüdükçe birey olmaktan uzaklaşıyor, yalnızlık kavrdıbını ortaya çıkarıyorduk. belki de küçükken yalnız oldugumuzun farkına varacak zeka düzeyine sahip değildik. yalnızlıgımızı gidermek için televizyonun sesini açtık, yataga yattıgımızda yalnızlıgımızla başbaşa kalmamak için kulaklıgımızı takıp radyo programlarını takip ettik, kulaklık sabah kulagımızda uyandık... kaçamıyorduk bundan, kaçmaya çalıştıkça da bizi daha da sarıyordu: yalnızlık. en yakın zamanda yüzleşmemiz gerekiyordu. kaçışı yoktu karanlık gecelerin, içe dönük, hiç açılmayacak hayallerin. şunu öğrenmemiz gerekiyordu: birey oldugumuzun farkına varıp tek başına da hayatın güzelliklerini görmenin zor olmadıgını kavramak..

    doğum gününde yanında seni onaylayanlar yok belki ama her zaman seninle sen varsın. gerçek olanda bu. hayatının sonuna kadar böyle olacak. herkes için.

    özet: kimsenin okuyup okumaması umrumda değil sadece başlıgı açana yazdım. o okusa yeter.
    ···
   tümünü göster