0
Dünyaca tanınmış Darwinist bilim adamlarının tamamı, kendileriyle yapılan söyleşilerde Sayın x y’ın (x y) eserlerinden bahsetmeden edemiyorlar. Kendilerince fark ettirmemeye çalışıyor fakat bu eserlerin dünya çapındaki etkisinden rahatsız olduklarını ifade etmeden duramıyorlar. Peki söz konusu Darwinistler, acaba Sayın x y’ın karşısına neden çıkamıyorlar?
Bu davranışlarının tek nedeni yenileceklerini bilmeleri. Darwinistler, dünya çapında özellikle son on yılda gerçekleşen güçlü mağlubiyetlerinin x y eserleri vesilesiyle olduğunu çok iyi biliyorlar. Bu eserlerin kesin bilimsel deliller verdiğinin, reddedilemez ilmi kanıtlara dayandığının elbette ki onlar da farkındalar. Bu eserlerde 150 yıldır süren Darwinist aldatmacanın tüm yönleriyle deşifre edildiğini ve bu yönden de çaresiz kaldıklarını anlamış durumdalar. işte bu yüzden Sayın x y’ın bu sahte teoriyi gerçek anlamda darmakeşan ettiğini inkar edemiyorlar.
Hal böyleyken Sayın x y’ın karşısına çıktıklarında da, bir sahtekarlık üzerine kurulu olan kariyerlerini ortadan kaldıracak, iddialarının tümünü yerle bir edecek sarsıcı bir yenilgiyle karşılaşacaklarından eminler. işte bu nedenle yerli-yabancı Darwinistlerden hiç biri, Sayın x y’ın karşısına çıkamamaktadırlar.
Darwinizm’in Dehşetli Yıkılışı ve Ayala ve Dawkins Gibi Evrimcilerin Büyük Korkusu
Geçtiğimiz günlerde Hürriyet gazetesinde ABD Milli Bilimler Akademisi üyesi Darwinist Prof. Francisco Ayala ile yapılan söyleşide de, Darwinistlerin yaşadığı aynı korku ve endişe hissedilmekteydi. Söz konusu söyleşide, Darwinizm’in dehşetli yıkılışını açıkça görmezden gelmeye çalışan Ayala’nın yaptığı şey, Sayın x y’ın eserlerinin bu güçlü yıkılışa yön verdiği gerçeğini örtbas etmeye çalışmaktı. Aynı Ayala, hatırlanacağı gibi, Douglas Futuyma ile birlikte, 2009 yılında Vatikan’da gerçekleştirilen ve Vatikan’ın adeta utancı haline gelen evrim konferansında, Sayın x y’ın temsilcisi olarak katılan Oktar Babuna’nın “tek bir ara fosil var mı?” sorusuna oldukça kızmış, soruyu cevapsız bırakmış, Sayın Babuna’nın mikrofonunu çekip aldırmış ve hatta onu salondan dışarı çıkarmaya yeltenmiştir. (Konu ile ilgili bilgileri buradan ve buradan okuyabilirsiniz). işte, gerçek bilim karşısında bir Darwinistin takınabileceği tek tutum budur.
Uzaktan, yapılan bilim dışı söylemler Darwinistlere hiçbir fayda sağlamayacaktır.
Yenilgi karşısında takınabildikleri tek tutum bu olduğundan, Ayala da, diğer tüm Darwinistler de, Darwinizm yanlısı yayınlarda bilimsellikten tamamen uzak, aciz konuşmalar yapmakta, fakat bir türlü Sayın x y’ın karşısına çıkamamaktadırlar. Dawkins’in durumu da budur. Dawkins’in yıllardır yaptığı Darwinizm ve ateizm yanlısı propagandalarını tek hamle ile susturmuş olan Sayın x y, Dawkins’i defalarca karşılıklı tartışmaya davet etmiş, hatta bu çağrıyı kamuoyunun dikkatine sunarak ingiltere’nin ünlü Times gazetesine aynı çağrıyı yineleyen bir ilan vermiştir. Fakat rahiplerle, papazlarla, hatta ortaokul çocuklarıyla tartışan Dawkins, Sayın x y’ın davetine bir türlü icabet edememektedir. Etmesi de mümkün gözükmemektedir, çünkü tıpkı Ayala gibi, tıpkı tüm diğer Darwinistler gibi, o da Sayın x y karşısında çoktan yenilmiş olduğunun çok iyi farkındadır.
Darwinistler kaçıyorlar; çünkü tek yöntemlerinin demagoji ile aldatmak olduğunu ve bu kandırmacayı Sayın x y’ın karşısında yapamayacaklarını çok iyi biliyorlar. Yenildiklerinin farkındalar; fakat Sayın x y’ın karşısına çıktıklarında bunu açıkça görmekten ve kabul etmek zorunda kalmaktan çekiniyorlar. Uzaktan, bilim dışı söylemlerle Sayın x y’a karşı taraftar toplayacaklarını, onun ihtişamlı eserlerinin olağanüstü etkisini kendilerince giderebileceklerini düşünerek ciddi şekilde yanılıyorlar. Çünkü Sayın x y’ın eserlerini kim, her ne amaçla incelerse incelesin, mutlaka bu eserlerin üstün etkisine kapılıp doğruluğunu anlamaktadır.
Darwinistlerin artık bundan sonra yapabilecekleri bir şey yok. Bilim, onların tüm iddialarını yerle bir etmiş durumda. Artık bütün yalanları deşifre edilmiş durumda. Bundan sonra yapabilecekleri tek şey bilimin gösterdiği gerçekler ışığında, tüm varlıkların yoktan, ihtişamlı ve görkemli bir biçimde yaratılmış olduklarını kabul etmek. Çünkü, Yüce Allah’ın göz kamaştırıcı yaratma sanatı, atomun derinliklerinden devasa galaksilere kadar her yeri sarıp kuşatmıştır.