1. 51.
    0
    Temel fena halde hastaymış. Hastalığı hemoroid. Kasaba doktoruna gidiyormuş, bir süre verdiği ilaçları kullanıyormuş, ancak şikayetleri durmadan tekrarlıyormuş. Derdini en yakın arkadaşı Dursuna açmış.
    Dursun ona:
    - Ula! Bunu bu kadar çekecek ne var? Benim amcamın oğlu istanbul'da büyük doktor, profesör. Bu işi o halleder, demiş.

    Temel'le beraber yola çıkmışlar. Dursun'un amca oğlu profesör bunları iyi karşılamış: - Sen hiç merak etme, bu işin çaresi çok. Vereceğim ilaçları kullan, geçmezse ameliyatla züt nakli yaparız, demiş.

    Temel şaşırmış, utanmış sıkılmış. Reçeteyi alıp, dönmüşler memleketine. 2-3 ay Temel halinden memnun, hiç yakınması yok.. Derken dördüncü ay aynı hemoroid şikayetleri tekrar başlamış.
    Açmış telefonu istanbul'daki doktora:
    - Benim şikayetler yine başladı, demiş.

    Doktor da ona:
    - Peki, sen benden haber bekle, uygun bir organ bulunca seni arayacağım, demiş. Aradan 1 ay geçmiş, Temel'e telefon gelmiş.

    Doktor demiş:
    - Oğlum, atla gel, sana uygun bir züt bulduk!
    Temel utana sıkıla düşmüş yollara, ama ne yapsin hastalık fena...
    Temel'e başarılı bir ameliyatla züt nakli yapılmış. Temel yine köyüne dönmüş. Aradan aylar geçmiş, Temel mutlu. Hiç bir yakınması yok. Şikayetleri tamamen geçmiş.

    Derken günlerden bir gün takılan organa bir şeyler olmaya başlamış. Temel'in nakil zütü başka şeyler istiyor!
    Telaşla doktora telefon açıp bağırmaya başlamış:
    - Ula doktor. Sen ne yaptun? Ha bu taktuğun köte bi şeyler olayii...

    Doktor hemen nakil yapılan hastanın dosyasını açmış. Bir de bakmış ki ölen adam muallak. Temel'e cevap vermiş:

    - Ulan, züt senin değil ya, gibtir gitsin...
    ···
   tümünü göster