1. 426.
    0
    @336 ben hep soran, merak eden birisi oldum dostum. o zaman da bunu merak edip sordum. sen sanıyor musun ki benim aklıma gelmedi? peygamberin yazdırdığı bir şeyi, yazımı bittikten sonra alıp kontrol edebileceği; hata olan yerleri düzelttirebileceği? gelmez olur mu hiç? bu cevabı almayı umarak da sormuştum kitaptaki cümleyi... ama müslümanların hep yaptığı şeyi yaptılar. bir anda bildikleri herşeyi unutmuş gibi davranıp; bana "şşşş sus bakayım" dediler... ve evet aga, sonraki sene değişti din kültürü ve ahlak bilgisi kitabı. bunun da nedeni "aha, çocuğun birisi açık buldu. islam'ın yalan bir inanış olduğu oraya çıkacak" şeklinde bir korku değil. "kafa karıştırıcı bir cümle, bunu tam olarak net bir şekilde yazalım ki; sorgulamasın kimse. kitap ne diyorsa, ona inanıp geçsinler soru sormadan" fikri...

    islamiyet, sorgulamayı kesinlikle yasaklayan bir din. kim ne derse desin. "sen hiç düşünmedin mi yerdeki karıncanın sindirim sisteminin neden rerörerö olduğunu?" deyip kısa bir süre sorgulatacak gibi yapıp; arkasından gelen ayette "şüphesiz ki, biz o'nu deve takunda dolaşabilsin diye bıdıbıdıdan yarattık" diyerek "otu taku düşünme, herşeyi biz yaptık. sen eğ kafanı önüne bak" demek isteniyor.

    gavurun birisi insanlığa faydalı birşey yapıyor, dünya ayağa kalkıyor... müslümanlar hemen "falanca kişi bu araştırmayı yapmadan tam 1100 sene evvel, ünlü islam alimi ibn bilmemne bunu zaten yapmıştı" diyorlar. eee? o zaman neden 1100 senedir dünyayı pozitif şeylerden mahrum bıraktınız?

    kusura bakmayın ama, her soruya, kendinize ait, kendiniz tarafından (pardon, yahudi rahipleri tarafından) yazılan bir kitapla cevap vermeye çalışmanız yeter. ben diyorum ki "olm ne ayak lan bu işler?" bana hemen "görmedin mi ibn hüthüt'ün başına gelenleri? biz onu küvete 4. dede olarak yolladık" diye hikaye okunmaya başlıyor.

    kusura bakmayın ama, ben kimseye birşey demezken; bana dini dayatmaya çalışanlara sadede "bi gibtirin gidin amk" diyebilirim.
    ···
   tümünü göster